Köye bir imam gelir. Çox genc. Ama zeki, saf islam düşünceli, emeli saleh bir insan. Köy kötü durumda, insanlar kir-pas içinde. Hastalik diz boyu. Ve kimse namaz kılmıyor, oruc tutmuyor. Genc imam iki önemli iş yapıyor: Bir, insanları hak yoluna çağırıyor, camiye topluyor, namaz kıldırır, oruc tutdurur. İki, köye bol-bol sabun getirtir.
-Şübhesiz «Hacı Zakir» sabunu.
-Evet. Köye en uyğun sabun «Hacı Zakir» sabunudur. Şimdi işin inceliyi burasında. Genc imam köylüyü imana getirince zaten manevi temizlik hasil olmuşdur. Maddi temizlik için de bol-bol sabun kullanıyorlar. Nasıl?
-Bilmem. Düşünmek gerekir.
Tabii düşüneceksiniz. Kurasava da düşünecek. Ama filmin sonu üçün bir şey bildum, ona bayılacaqsınız. Siz de, Kurasava da...
-O ne?
-Anlatalım. Genc imamın köyde düşmenleri da var, tabii. Bunlardan biri ona ateş eder, yaralar. Annesi dualar eder oğlunu kurtarar. Finalda kurşun yarasını yıkamaq isteyen hemşireye imam: ''Ben yaralarımı yalnız Hacı Zakir sabunuyla yıkatıram'' der. Nasıl?
-Xarüqülade... Möhteşem. Ama ne yazık ki, men özümde boyle bir filmin ssenariosunu yaza bilecek güc görmürem.
-Neden?
-Nedeni çok. Size başqa bir teklifim var. Gelin bir musiqili film çekek. Sefieddin Urmevi haqqında.
-Safieddinmi dediniz. O da kim?
-Bir musiqişünas.
-Safieddin. İsmi çok güzel. Yani dinin saflığı, temizliyi. Görüyormusunuz, yine sabun meselesi. Oyle degilmi?
-Bir az ferqli. Sefieddin bir musiqiçi, bestekar. Azeri musiqisinin babası.
-Bayılıyorum Azeri müziyine. Çok sevdim müziyinizi... «Dağlar kızı Reyhan, Reyhan...» Harika. Azeri müziyi çok güzeldir, degilmi?
-Evet. Musiqimiz gözeldir.
-Ama neden müziyiniz bu kadar güzel, biliyormusunuz?
-Her halda xalqın istedadlı olmasından.
-Hayır, kesinlikle hayır. Bunu ruslar size yapdılar. Boyle etmişler ki, fikrinizi müziye veresiniz, asgeriniz, savaşçınız olmasın. Bu gün yenilmeyinizin sebebi işte bu...
-Efendim, gözel musiqiye sahib olmaq esger olmağa bir
<< 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 15 >>
eserin sonunu anlamadim
»Eserler ve Edebiyyat Gecesi
»Oxu zalına keç