Şübhesiz ki, Aişe baresinde yalan xeber getirenler özünüzden olan bir destedir. Onu özünüz üçün pis bir şey hesab etmeyin. Eksine, bu sizin üçün xeyirlidir. O desteden olan her bir şexsin qazandığı günahın cezası vardır. İçerilerinden günahın böyüyünü öz üstüne götüreni ise böyük bir ezab gözleyir. (en-Nur 11)
Ne üçün siz bunu eşitdiyiniz zaman mömin kişiler ve qadınlar bir-birileri haqda yaxşı fikirde olub: "Bu, açıq-aydın bir böhtandır!"– demediler? (en-Nur 12)

Neye göre onlar buna dair dörd şahid getirmediler? Madam ki, şahid getirmediler, demeli, onlar Allah yanında esl yalançıdırlar. (en-Nur 13)

Eger Allahın dünyada ve axiretde size lütfü ve merhemeti olmasaydı, dedi-qodularınıza göre size böyük bir ezab toxunardı. (en-Nur 14)

O zaman siz bunu dilinize getirir, bilmediyiniz sözü danışır ve onu ehemiyyetsiz bir şey hesab edirdiniz. Halbuki bu, Allah yanında çox böyük günahdır. (en-Nur 15)

Ne üçün siz onu eşitdiyiniz zaman: "Bize bunu danışmaq yaraşmaz. Allahım! Sen pak ve müqeddessen! Bu, çox böyük bir böhtandır!"– demediniz? (en-Nur 16)

Eger möminsinizse, bilin ki, Allah size bir daha buna benzer şeyleri tekraren etmemeyinizi nesihet edir. (en-Nur 17)

Allah Öz ayelerini size bele izah edir. Allah Bilendir, Müdrikdir. (en-Nur 18)

Möminler baresinde iyrenc şayielerin yayılmasını isteyenler üçün dünyada ve axiretde acılı-ağrılı bir ezab vardır. Allah bilir, siz ise bilmirsiniz. (en-Nur 19)

Eger Allahın size lütfü ve merhemeti olmasaydı, Allah Şefqetli ve Rehmli olmasaydı yaydığınız şayielere göre sizi mehv ederdi. (en-Nur 20)

Ey iman getirenler! Şeytanın izi ile getmeyin. Kim şeytanın izi ile getse, bilsin ki, o şeytan iyrenc ve yaramaz işler görmeyi emr edir. Eger Allahın size lütfü ve merhemeti olmasaydı, sizden heç kes heç vaxt temize çıxmazdı. Lakin Allah istediyini temize çıxardır. Allah Eşidendir, Bilendir. (en-Nur 21)

Qoy aranızda olan fezilet ve servet sahibleri qohumlara, miskinlere ve Allah yolunda hicret edenlere heç bir

[1] 2 >>