zorlanacağını garanti
edebilirim. Sen kabul edinceye
kadar her
türlü çareyi denerim. Ama
evlenmeyi kabul edersen... her
şeyi siler,
senetleri de yırtıp atarım. Hiçbir
şey kaybetmeden bir sürü şey
kazanmış olursun...” Gözlerinin
içine gülümseyerek baktı.
Gülümserken nasıl bu kadar da
tehditkâr olabilirdi? “Kabul
edersen
eğer, sen benim için pahalı bir
gelin olacaksın...” diye sözünü
tamamladı.
Genç kız donup kalmıştı. Yutkundu.
“Babamın... sana iki
milyon dolar... borcu mu var?”
diye hayretle fısıldadı.
Genç adam yanıcı gözlerini güzel
yüzünden bir an bile
ayırmıyordu. Başını salladı.
“Şimdilik acele ettirmiyorum...
Neticede iş yapıyoruz... Ama sonra
ne yaparım bilemem?
Avukatları tutamayabilirim!”
“Nesin sen? Tefeci mi?” Sesi
aşağılar gibiydi. Genç adamın
yüzü bir an sertleşti. Kaşlarını çattı
hafifçe...
“Elbette hayır... Sana babanla iş
yaptığımızı söylemiştim.”
Gülümsedi birden. Yine o güleç
yüzlü adam olmuştu. “Şimdilik bu
konuyu kafana takma... Senden
istediğim tek şey bir bebek...
Sevimli güzel bir bebek... Sana
benzerse mutlu olacağım. Öfkesi
de
sana çekerse ilginç olur. Hadi,
kabul et! İkimizin bebeği çok güzel
olacak...”
Vildan’ın gözünün önünde esmer
bir oğlan canlandı. Beyaz
tenli, siyah saçlı bir oğlan çocuğu...
Babasının omuzlarında hayal
etti onu. Sonra baba oğul
boğuştuklarını... Babasına karşı
kendisinden yardım istediğini...
Gözleri titredi. Bu görüntüler bir
an
için geçmişti aklından ama...
hoşuna gittiğini fark etti.
Tanımadığı
bu esmer yabancının bebeği
gerçekten güzel olurdu. Belki de
kendisi gibi öfkeli olmaz... onun
gibi sık sık gülümserdi! Hemen
toparladı kendisini... Yoksa
birazdan onun evlilik teklifini kabul
edecekti... Ya onunla seks
yapmak? Adamın çıplak bedeninin
kendi
çıplak bedeni üzerinde olduğunu
hayal etti! Bu kadar iri bir adamın
altında ezilmeden sevişmek
mümkün müydü? O tüylü göğsünü
okşamak güzel olabilirdi.
Yutkundu. Neler düşünüyordu
böyle?
Çıldırmış
Gewengdi
kankret menasiz ve maragsiz...heyf oxumaga serf etdiyim vaxta

Ardi yoxdu
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
