Sözlendiğinizi
inanın bilmiyordum. ”
“Evet. Bugün sözlendik. Birkaç aya
kadar evleneceğiz. Ona
da süit ayıracaktınız. Her şey hazır
mı?”
Adam aceleyle cebinden iki kart
çıkardı. “Evet, elbette. Bu
sizin oda anahtarınız. Eşyalarınızı
şoförünüz getirdi. Odanıza
çıkarttım. Bu da Vildan Hanım’ın...
Hemen bitişiğiniz. Acaba onun
eşyaları...?”
“Onunkiler yarın gelecek.” diye
otoriter bir şekilde
mırıldandı adam. “Biz de
odalarımıza gidip biraz dinlenelim.
Akşam yemeği saat kaçta?”
“Yedide... bahçede olacağız.
Odalarınızı size göstereyim.”
Asansörde çıkarken Vildan adamın
dediklerini düşünüyordu.
Önce kendi odasına gittiler. Turgut
gülümsedi. “Elini yüzünü
yıkayıp biraz uzan dinlen istersen.
Seni almaya gelmeden önce
telefonunu çaldırırım.” dedi.
“Olur...” diyerek kabul etti Vildan
elinde olmadan. Dinlense
iyi olurdu. Gerçekten bu gün biraz
hızlı olmuştu. Adamla yaptıkları
anlaşmanın heyecanını hâlâ içinde
hissediyordu.
Erkekler odasından çıkınca ilk işi
odada gezinmek oldu.
Kocaman bir süitti. Yatak odası
büyük ve lükstü. Evden bir farkı
yoktu. Ayrıca Lcd bir televizyonun
bulunduğu kocaman bir misafir
odası da vardı. Banyoya gitti. Çok
çok lüks ve tertemizdi. Hemen
ISMARLAMA BEBEK ©
Fatih Murat ARSAL
72
fatiharsal@yahoo.com
soyunup duş almak istedi. Yatak
odasına gidip pantolonunu ve
bluzunu çıkardı. Tam iç
çamaşırlarıyla kalmıştı ki bir
yerden kapı
çalması duydu. Önce yanlış
duyduğunu zannetti ama kapı
yeniden
çalınca, hayretle yatak odasında bir
kapı daha olduğunu gördü.
Aceleyle kapının arkasına geçip,
sanki biri aniden açacakmış gibi
gizlendi.
“Kim o?”
“Benim, Turgut.”
“Ne istiyorsun?” diye kabaca
sordu. Adam hemen
kendisinden faydalanmaya kalkacak
değildi her halde?
“Gelebilir miyim?”
“Hayır... soyunmuştum. Ne
istiyorsun?” diye tekrar sordu.
“İstediğin bir şey var mı diye
soracaktım? Şampuan mesela?
Şampuan ister misin? Bende bir
tane yedek var.”
“Ne kullanıyorsun?”
Kapı açılınca biraz daha
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
