tostun
birisini uzattı. “Bir tane daha
yiyeceksin!” dedi otoriter bir
tavırla. “Kuş gibi hafifsin.”
“Başka yiyemem!” diye inat etti
Vildan. Adamın uzattığı
tostu alıp küçük bir ısırık aldı. Ama
tadı harikaydı. Genç adam
kendisi için ayranını da çalkalayıp
kapağını açmıştı. Uzattığı
ayranını alıp soğukça teşekkür etti.
Acıkmıştı. Dalgalı denizi ve
denizdeki hareket halindeki
tekneleri seyrederek tostlarını
yediler.
Daha kendisi birinci tostunu yeni
bitirmişti ki, Turgut hemen
ikincisini uzattı.
“Bunu da yersen sana çok güzel
elmas bir yüzük alırım!”
dedi şakayla.
“Gece beni pek beğenmedin her
halde?” dedi kız tersçe.
“Bayıldım...” dedi adam keyifle.
“Gördüğüm en güzel
vücutlu kadınsın. Ama şu cılız
kaburgaların biraz etle dolarsa daha
da güzel olacaksın!”
“Sana ne ki? Nasılsa bir daha kolay
kolay beni çıplak
görmeyeceksin!” Sesi adamın
damarına basmak için özellikle
kabaydı.
“İtiraz etme! Hadi ye!
Yiyemediğini ben yerim. Çok güzel
olmuş!”
Vildan itiraz etmedi. Yeni
tostundan bir ısırık daha alırken
yan gözle adamın atletik vücuduna
baktı. “Böyle giderse sen de
şişko olacaksın!” dedi alayla.
“Sevgilin beğenmez sonra seni!”
“Ne yapalım, tost çok güzel. Her
zaman buna vakit
bulamıyorum.”
“Bebek olunca bize...” hemen
toparladı. Ağzından yanlış
çıkmıştı. “... yani bebeğe vakit
ayıracak mısın?”
Adam başını salladı. “Bir bebeğimiz
olursa... hayatım da
düzene girecek. Sen rahatsız
olmadığın sürece onun ve senin
yanında olmak istiyorum.”
Kız omuz silkti. “Niye rahatsız
olayım?” dedi umursuzca.
“Babası olarak yanında olmalısın
tabii.”
Tostunun yarısını yiyip kalanını
adama uzattı. Yarım
ayranını da ona verdi. Adamın
tiksinmeden kendi ısırdığı yerden
devam etmesi hoşuna gitmişti. O
yemeğe devam ederken de
poşette
bırakılan ıslak mendili alıp ellerini
ve ağzını sildi. Gözleri
denizdeydi. Hakikaten de bu tost
olayı güzel olmuştu. Böyle kıyıda
yere oturup dilenciler gibi yemek
yemek asla aklına gelmezdi.
Cox gozeldi.ellerine saglig
deyesen beyenilmir
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
