sen
yapıyorsun.” dedi annesi
fincanları çıkarırken. “Ama sana
aferin. Ataman Bey’i tarif
ederken, çok güzel tarif ettin!”
Kızının sesiyle taklit etmeye çalıştı
“’Öylesine bir erkek işte! Belirgin
bir özelliği yok!’ dedin bana!
Sen bu adama normal mi
diyorsun? Ben hiç bu kadar güzel
gülen
birisini görmedim. Hem de boylu
poslu! Sen bile yanında narin
kalıyorsun. Vallahi değerini bil
kızım. Kocan olacak adam artist
gibi...”
“...ve de zengin!” diye ekledi
Vildan gülerek. “Ben onunla
parası için evleniyorum!”
“Anladık, parası için evleniyorsun!
Ama çok yakışıklı
olduğunu da kabul etmelisin.”
“Ediyorum zaten... Peki, ben güzel
değil miyim?”
“Güzelsin...” Annesi kızının
mükemmel yüzünü süzdü.
Başını salladı. “Hem de çok
güzelsin ama bu güzelliğin...
sadece
böyle bir adamın yanında ışıldıyor.
Birbirinize çok
yakışıyorsunuz!”
“Sadece basit bir evlilik...”
“Saçmalama! Ona nasıl baktığını
gördüm. Herkesi
kandırabilirsin ama beni asla
kandıramazsın. Sen benim
kızımsın.
Sen ondan hoşlanıyorsun!”
“Hayır!” dedi inatla Vildan. “Nefret
ediyorum.”
“Bakışlarında nefret görmedim
ama?”
“Sadece nezaketten. Eniştesi ile
kardeşi huzursuz olmasın
diye!” Vildan kendisini savunurken,
sesi inatçı çıkıyordu. “Onun
gülen yüzüne bakıp da aldanma!
Evet, başkalarına karşı genelde iyi
kalpli ama bana karşı... aşırı
saldırgan. Beni elde etmek için
yapmayacağı şey olmadığını
söyledi. Bazen çok iyi oluyor,
bazen
de aşırı üstüme düşüyor. Onunla
baş etmek gerçekten çok zor!”
“Bu güne kadar bildiğin gibi
yaşadın. Şimdi senden daha
güçlü biri çıkınca, kontrol
edemeyeceğin için bundan
korkuyorsun!”
“Elbette korkuyorum. O... o çok
farklı..! Ama baş edebilirim.
Her şey onun istediği gibi
olmayacak.”
Annesi cevap vermedi.
Kahveleri hazırlayan Vildan onları
parlak bir tepsiye koyarak
odaya geri döndü. Annesi çoktan
geri dönmüştü. Babasının yanında
oturuyordu. Aydan ile Salih
beraber bir koltukta otururlarken,
Turgut da tek başına tekli
<< 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 11 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
