sözcükleri,
yavaşça yüzeye çıkardı.
“Hastalığınızın ne olduğunu tam
olarak bilmiyorum... Ama
iyileşmek zorundasınız... Turgut’un
size ihtiyacı var. Sizi ne kadar
sevdiğini bilemezsiniz... En kısa
zamanda toparlanıp, kendinize
gelmelisiniz. Buradaki herkesin
size ihtiyacı var... Çocuğumun da
olacak! Bu bir hayal değil. Eğer
içiniz rahat edecekse... onunla en
kısa zamanda evleneceğime söz
veriyorum. Fakat... Bir şartım
var..!”
Adam şaşkınca başını salladı.
“Neymiş o?”
“Düğünümde ayakta olmalısınız!
Böyle yatmanızı
istemiyorum. İyileşmek için çok
çaba harcamalısınız... Oğlunuzun
yanında olup, bize destek
olacağınıza söz verirseniz... en kısa
zamanda evleniriz...”
“Ameliyatı... Kabul etmeliyim
yani?” Gözleri ışıldıyordu.
“Duydun mu Makbule?” diye
sordu. Bakışlarını kızın arkasındaki
bir noktaya kaydırmıştı. Vildan
huzursuzca döndü. Arkasında
duran alımlı yaşlı kadın, kapıya
yaslanmış, gülümseyerek
kendilerine bakıyordu.
“Duydum Metin..!” dedi
yumuşakça. “Hem de hepsini...”
Minnet dolu bakışları Vildan’ı
utandırdı. Kadının arkasında
durduğunu bilseydi, belki de böyle
konuşmazdı. Demek
konuşmanın başından beri
arkasında duruyordu? Her şeyi
duymuş
olması bunu gösteriyordu.
“O zaman...” diye mırıldandı
adam... Sesi kararlıydı. “O
doktor efendiye söyleyin...
ameliyat olmayı kabul ediyorum...”
Makbule Hanım ellerini kızın
omuzlarına koymuştu sevgiyle.
“...ama...” diye devam etti.
“...torun için değil...! Turgut için de
değil...!” Öyle tatlı gülümsedi ki, o
haliyle bile her hangi bir kadını
etkileyebilirdi. “ Bu tatlı... hanım
için!”
Yaşlı adamın odasından
çıktıklarında, koridorda Makbule
Hanım usulca onu durdurdu.
Gözleri sevgi doluydu. Ve biraz
nemli..
“Teşekkür ederim... Senin on
dakikada yaptığını iki senedir
biz yapamamıştık. Sen harika bir
kızsın...” dedi sevgiyle. Vildan
utancından cevap vermeyince de
kadınsı bir merakla, yavaşça
sordu. “Gerçekten... hamile olabilir
misin?”
Kız kekelememek için
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
