Sonrakı
Fatih Murat Arsal Fan
Çok güzeldi. Sert ve sıcaktı.
Erkeksi ve güzel kokuluydu.
“Seni anlamıyorum...” dedi Turgut.
“Neden?” diye fısıldadı. Başını
alabildiğine geriye atmış,
öpülmeye hazır dudaklarıyla
öylece bekliyordu. Nefesi biraz
hızlanmıştı.
“Senden uzak kalmak için elimden
geleni yapıyorum... Ama
sen bana hiç yardımcı
olmuyorsun...?”
“Ne yapıyorum ki?”
“Dün göğüslerini gizlememen...
Elimi tutman... Bana âşık
olduğun yalanını herkese atman...
Ve.. böyle bir gecelikle beni
karşılaman...” Gözleri kendi
gövdesine dokunan dik göğüslerine
kaydı. Sonra ince boynuna ve güzel
yüzünü çıktı. “Benden nefret
ettiğini bilmesem... beni tahrik
etmeye çalıştığını düşüneceğim.”
“Hiç düşünme...” dedi inatla Vildan.
“Henüz seni
affetmedim...”
“Ne zaman affedeceksin?”
“Bilmiyorum...” dedi fısıltıyla. Şu
anda en çok istediği şey
onun kendisini öpmesiydi. “Ama...
sandığın gibi değil...”
“Ne o?”
Kızın neyi kastettiğini anlamamış
olduğu belliydi. Vildan bu
konuyu dün gece çok düşünmüştü.
Gerçeği artık kabul etmişti.
Uyandığında ağlamaktan şişmiş
gözlerine bakarken artık
mücadeleyi bırakmaya karar
vermişti. Turgut’tan erkek olarak
çok
fazla hoşlandığını inkâr edemiyordu
artık.
“Ben... senden nefret...
etmiyorum...” Bunu itiraf etmek
çok
zordu ama sonunda yapmıştı işte.
Çok uzun süre mücadele etmişti
ve artık yapacak bir şey yoktu. Şu
kendisine merakla bakan
yakışıklı adamdan bir türlü nefret
edemiyordu. Evet, ona kızgındı.
Zorla kendisiyle seviştiği için onu
affetmek istemiyordu. Yaptıkları
yüzünden, hemen affedip onu
rahatlatmak istemiyordu. Fakat şu
yüze bakıp da ona sarılmamak,
dudaklarını dudaklarına
yapıştırmamak, çok zordu.
“Efendim?” diye sordu Turgut. Kız
o kadar hafif bir sesle
konuşmuştu ki genç adam yanlış
duyduğunu düşünmüştü. Gözlerini
kısıp kızın gözlerinin içine baktı.
“Ne dedin?”
“Duydun işte... “
“Yine söyle!” diye emretti adam.
“Lütfen... Yine zorbalaşıyorsun?
Neden bana
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
