olacak...”
“İnşallah..!” diye mırıldandı Turgut.
Gözleri yeniden karısına
döndü. Vildan üzerine geçirdiği
kırmızı elbisesi ile çok güzel
gözüküyordu. Siyah saçları pırıl
pırıldı. Omuzlarından aşağıya
dökülüyordu. Yüzü makyajsız
olmasına rağmen çok güzel
gözüküyordu. “Yarın sabah... sen
de gelecek misin?” diye
çekinikçe sordu.
Vildan’ın gözleri bir an öfkeyle
parladı ama kendisini tuttu.
“Elbette!” dedi sakin olmaya
çalışarak. Turgut bu evliliğin hâlâ
bir
oyun olduğunu düşünüyor
olmalıydı. “O artık benim de
babam...
Geleceğim tabii”
Adamın gözleri öyle bir parladı
ki... Vildan ilk kez onun
mutlu olmasından dolayı mutlu
oldu. Gözleri yumuşadı. Güzel kara
gözleri süzüldü. Bu cevabın onu
sevindirdiği çok belliydi.
Nesrin Hanım da gülen gözlerle
ikisinin bakışmasını
izliyordu. O anı kaydetmeyi çok
isterdi. Birbirlerine o kadar
sevgiyle bakıyorlardı ki, bunu
kaydedememesi çok üzücüydü.
“Bence sen yat artık evladım...”
dedi damadına. “Yarın
yorucu olacak... En çok da sen
koşturacaksın. Hadi git dinlen...”
“Yorgun değilim aslında...
Heyecandan sanırım...” Gözlerini
karısından ayırdı. “Ama gidip bir
elimi yüzümü yıkasam iyi olur...
Hastanede bir sürü yere dokunduk.
Kimseye mikrop bulaşmasın... ”
O gidince Nesrin Hanım kızına
baktı. Vildan yanına oturmak
üzereydi.
“Sen de git...” dedi hafif bir sesle.
“Efendim?” Kocasının arkasından
bakan genç kız bakışlarını
çevirip merakla annesini süzdü.
Ucuna oturduğu sandalyede
çekinikçe duruyordu. “Ne dedin
anne? Anlamadım?”
“Sen de git dedim...”
“Benim de uykum yok...”
“Saçmalama...! Uyu diyen kim?”
Vildan iri açılmış gözleriyle
annesinin yüzüne baktı. Kadının
sevimli yüz ifadesindeki detayı
sonradan gördü. Nefesini tuttu.
“Anne?”
“Yarın babası sağ çıkamayabilir...”
“Sen şey mi... diyorsun?”
“O senin kocan artık?”
“Anne lütfen ya! Daha düğün bile
yapmadık... Sadece onun
babası için yapılmış zorunlu bir
evlilik bizimkisi!”
“Evli değil misiniz?”
“Evet ama...”
“Onun
Cox sagol
axiracan atdim
Tez gelse o 1i bolumleri
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
