rahattı. İstediği gibi
davranabilirdi. Nasılsa kocası
olmuştu.
Kendisini tutması için bir neden
kalmamıştı.
İlk seferkinden bile güzel olduğunu
kabul ediyordu.
İnlemelerini gizlemeye çalışmadan
sarıldı kocasına. Sağlam
bedenini kucaklamak çok güzeldi.
Canı hiç yanmıyordu. Ağırlığını
fazla hissetmiyordu. Bütün istediği
onu kendisine biraz daha
çekmekti. Bir süre sonra Turgut
yana kayıp narin bedeni kendi
üzerine çekiverdi. Vildan kızarmış
yanaklarla ona baktı. Genç
adam kızın tertemiz saçlarını
hafifçe yüzünden çekti. Buğulu
gözlerle bakan siyah gözlerini
süzdü.
Vildan ne yapması gerektiğini
hissetti. Doğrularak ellerini
kocasının geniş omuzlarına dayadı.
Uzun saçları boynundan iki
yana dökülerek kocasının yüzünü
kaplamıştı. Diri göğüslerini
avuçlamasına izin verdi. Bedenini
kıvırarak o iri ellere yaslandı.
Kontrolü eline almak hoşuna
gitmişti. Fakat bir süre sonra içinde
bir şey patlama noktasına
yaklaşınca, nefesi de hızlandı. Ona
hazır
olduğunu belli etti. Gözlerini
yumdu. Sonuç... çok güzeldi.
Adamın üzerine yığıldığında
kıpırdayacak hali yoktu. Bir
süre öyle kaldı. Sonra zorlukla
yana kayıp sırt üstü yatağa uzandı.
Nefesleri düzensizdi. Genç adam da
yan dönmüş, bir eliyle
göğsünü avuçlamışken, yüzünü de
diğer göğsüne yaslamıştı. O da
nefesini düzenlemeye çalışıyordu.
Farkında olmadan elini onun
saçına attı. Siyah saçlarını tuttu.
Parmak uçlarını hâlâ nemli olan
saçlarda gezdirdi.
Göğsüyle bir süre oynayan adam
başını kaldırdı. Vildan’ın
doymuş yüzüne baktı.
“Gördün mü!” diye fısıldadı genç
kız ona. “Düşündüğün gibi
olmadı. İstediğin gibi arzulu
muydum bari?”
Turgut gülümsedi. Gözleri yine
eskisi gibi parlamıştı. “Bu
gece için üç yıl bekledim...
Düşündüğümden bile güzeldi!”
“Kuşadası’nda güzel değil miydi?”
diye hafif bir iğnelemeyle
sordu.
“Orada... seni zorlamıştım! Hâlâ
çok üzgünüm...”
Vildan derin bir nefes aldı. Gözleri
hâlâ yorgun bakıyordu.
“Sanırım... ben de suçluydum...”
diye itiraf
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
