yüzünde
gezdirdi...
“Turgut..!” diye fısıldadı. Genç
adamın gözleri hemen
açılmıştı. Kısılı bakan güzel gri
gözleri önce onun diri
göğüslerinde
takılı kaldı. Sonra uyku
sersemliğini atınca yüzüne baktı.
“Hadi...”
diye yavaşça konuştu Vildan
kocasına.. “Kalkma vakti...”
Genç adam dirseği üzerinde
doğruldu. Duvardaki saate baktı.
Sonra gülümseyerek onu kendisine
çekti ve yuvarlayarak altına
aldı. Kollarıyla sıkıca hapsetti.
“Daha vakit var...” diye mırıldandı.
Gözleri karısının güzel
yüzündeydi. “Sabahın bu saatinde
nasıl bu kadar güzel
olabiliyorsun?”
Vildan içini saran mutlulukla
gülümsedi. Bir erkekle
uyanmak ne güzeldi. Bir erkeğin
kollarında olmak onun tarafından
okşanmak ne güzeldi.
“Bırak beni...” dedi çocukça.
Göğsünü tutan eli çekmeye
çalıştı. “Banyo yapmalıyız... Geç
kalmayalım... Hastaneye ben de
geleceğim...”
“Birazdan kalkarız... Bu güzel gece
için şimdi annene mi
teşekkür etmeliyim?”
“Etmesen daha iyi... Utandırma
beni!”
“Pişman mısın peki?”
“Olmadığımı biliyorsun!” dedi
utançla. “Seni ben zorladım...
İlk gecemizde... yalnız yatmana
izin veremezdim...”
“Tüm sebep bu mu?”
“Ne olabilir ki?” Güzel gözleri
süzüldü. “Çocuk da var
tabii...”
“Evet... Çocuk...” Adam göğüslerini
yavaş yavaş okşuyordu.
Bundan vazgeçip yüzüne tırmandı.
Dudaklarını, elmacık kemiğini,
saçlarını okşadı... Vildan yeniden
heyecanlanmaya başlamıştı.
“Hadi kalkalım...” diye mırıldandı
adam. Ellerini çekip kızı
saldı. Doğrulup çırılçıplak yataktan
çıktı. Onun karşısında durup
alaycı bir tavırla gülümsedi.
“Birlikte banyo yapmak istemezsin
tabii?” diye sordu.
“Elbette istemem!” dedi Vildan
yataktan çıkarken. Gözleri
adamın vücuduna kaymasın diye
elinden geleni yapıyordu. “Zaten
giysilerim ve çamaşırlarım
odamda... Oraya nasıl gideceğim
bilmiyorum. Dün geceki
kıyafetlerimi giyeceğim ama
inşallah
dışarıda birisi görmez... Hemen
anlarlar..!”
“Daha bu saatte kimse
kalkmamıştır. Rahat ol...”
Vildan aceleyle
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
