Sonrakı
Fatih Murat Arsal Fan
O ise kendisine bakmak yerine,
hemen yanlarındaki denizi
izliyordu.
“O kadın... Sevgilin... sen
hastaneye gittiğinde daha orada
mıydı?” diye sordu. İçindeki
kıskançlığa artık engel olamıyordu.
Bunu belli etmemek için elinden
geleni yapıyordu.
Başını çevirip ona bakan Turgut
omuz silkti. “Gitmişti...”
diye mırıldandı.
“Adı ne?”
Turgut gözlerini kıstı hafifçe.
Gülmediği zamanlar gerçekten
sert gözüküyordu. “Niye?”
“Merak ettim... Çok güzelmiş...
Dediğin gibi... Sinan Bey’in
kızıyla kıyas bile olmaz. Gördüğüm
en güzel kadın... Benden bile...
güzel!”
Adam sesini çıkarmadı. Sipariş
verdikleri yarım ekmek
kokoreçler önlerine geldiğinde
getirene teşekkür edip,
ayranlardan
birisini alıp çalkaladı ve açıp
karısının önüne koydu.
“Soğutmadan ye hadi...”
Kendisininkini de çalkalayıp açtı ve
içinden bir yudum aldı.
“Bir milyardere göre çok basit
zevklerin var...” dedi Vildan
alayla. Isırdığı kokorecin tadı ve
baharatı harika olmuştu gerçekten.
Turgut gülümsedi. “Herkes suşi
sevmek zorunda değil... Ben
de diğerleri gibi normal bir
vatandaşım. Adana ve iskenderi
severim. Garip isimli şeyler de
yedim ama bildiğim tatlar her
zaman bana cazip gelmiştir.”
“Yine de bu özelliğini
beğeniyorum...” Ekmeğinden bir
ısırık
alıp etrafını seyretti. Bu İstanbul’u
sevecekti galiba... Filmlerde
bahsedildiği kadar büyülü bir yerdi.
Hele yanında böylesine
etkileyici bir erkek varken, daha
da yaşanılır gibiydi.
Sessizce yemeklerini yediler. Yarın
akşam bu saatlerde
birbirlerinden ayrı olacaklardı ve
bunu ikisi de biliyordu.
“Haftaya... yine gelebilir miyim?”
diye sordu çekinikçe. Bir
an duralayan Turgut başını salladı.
Çoktan ekmeğini bitirmiş,
suyunu yudumluyordu.
“İstiyorsan... elbette!” dedi
yavaşça. ”Ama senin için yorucu
olacak!”
“Gelip babanı görmek istiyorum...
Herhalde konuşmaya
başlar?”
“Sanırım. İstersen telefonda da
görüşebilirsin.”
Vildan huzursuzca ona baktı.
Isırmak üzere olduğu
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
