kasacağı
bir şey yoktu. Onunla ilgili hislerini
kabul ettiğinden beri, kendisini
öpmesini daha çok ister olmuştu.
Ellerini yavaşça boynuna doladı.
Bedenini onunkine yapıştırdı.
Dudaklarını kavrayan dudaklara
teslim oldu. Gözlerini kapatarak
arzuyla ona cevap verdi.
Turgut kolları arasındaki narin
bedeni iyice sardı. Kızın
dudakları bu sefer karşılık verdiği
için daha bir hararetle onu öptü.
Ondaki değişimin sebebini
bilmiyordu ama umurunda da
değildi.
Bir eli kızın kalçalarına kayıp iyice
kendisine bastırdı. Diğer eli
zaten incecik belini rahatlıkla
tutabiliyordu.
Sonra dudaklarını Vildan’ınkilerden
yavaşça çekti.
“Uyumak istemiyor musun?” dedi
isteksizce. Sesi boğuk,
gözleri arzuluydu.
Gözlerini zorlukla açan Vildan,
kararsızca adamın yüzüne
baktı. Nefesi sıklaşmıştı. Şimdi
uyumak istemediğini fark etti.
İçinde yine bir şeyler kıpırdanmaya
başlamıştı. Tadı daha
dudaklarındayken, onu şu an
bırakmak istemiyordu. İçinde
yükselen kadınca arzunun sızısını
hissediyordu.
“Bir gecede...” diye başladı
utanarak. “...İki defa olur mu?”
Turgut gülümseyerek döndü ve
onu ağır gövdenin altına
hapsetti. Bir eli göğüslerini
kavrarken dudakları boynuna
kaydı.
“Belki... üç de olur!” dedi
gülümseyerek.
“Tabii sen idmanlısındır...” dedi
Vildan kıskançlıkla. “Onca
kadın... Senin kadar yakışıklı bir
erkek boş kalmaz...” Boynunu
öpen dudaklar yüzünden sesi
kısıldı. Eliyle ensesindeki kalın
saçları okşadı. “Benden başkası
olmayacak... değil mi?” diye sordu
titrek bir sesle.
“Asla...”
“O kadın..?” Öylesine güzel bir
kadından vazgeçebilecek
miydi? O kadın ile mücadele
edebileceğini sanmıyordu.
Kendisini
o kadın kadar güzel bulmuyordu.
Onun fiziği de mükemmeldi.
Kendi göğüsleri onunkiler kadar iri
değildi. Adamın avucunun
altında kayboluyordu.
Genç adam başını kaldırdı. Çok
ciddi gözüküyordu. Her
zamanki gibi alnına düşen seksi
perçemleri iteleyen Vildan onun ne
diyeceğini merakla bekledi. Turgut
başını salladı
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
