uzaktan
kocasını izlemekten kendisini
alamamıştı. Fakat kabul etmeliydi
ki, genç adam kendisine sokulan
kadınların hepsine karşı
mesafeliydi. Onun kadınlar
konusundaki geçmişini tam
bilmediği için, ilk başta hissettiği
huzursuzluk, o kadınlara olan
mesafeli tavrı karşısında sonradan
kaybolmuştu. Kocasının adının
başka kadınlarla anılmasını ve
çapkına çıktığını duymayı elbette
istemezdi.
Yavaşça ona yanaşıp yanındaki boş
yere oturdu. Omuzlarının,
kollarının ve bacaklarının
birbirlerine değmemesine
çalışıyordu. Ondan yayılan pahalı
parfüm genzine doldu. Ona bu
losyonu kendisi almıştı. İyi seçimdi
doğrusu…
“Ben öyle kadınlardan sıkılırım.
Yine de senin için dayandım…”
diye ilgisizce açıkladı genç adam.
“Kimse başına silah dayamış gibi
durmuyordu?” dedi Ebru da hafif
bir alayla. “Anlaşmamızda
arkadaşlarımı ayartıp onlarla
yatacağın yoktu! Bana başka kadın
olmayacağına söz verdin. Ben de
seninle yatmaya söz verdim!
Haberin olsun, böyle bir şeyi hoş
karşılamam!”
Genç adam sesini çıkarmadı.
“Dönsek iyi olacak…” diye
mırıldandı Ebru. “Herkes geldi…”
Adam sigarasından bir nefes çekip
yere attı. “Seninki de geldi o
halde?” dedi hafif bir alayla. Ani
bir refleksle ayağa kalktı. Ayağıyla
özenle izmariti ezip elini karısına
uzattı. “Gidelim o zaman!
Aldığımız parayı hak etme zamanı
geldi yine!”
“Doğru! Ayda elli bin iyi para…”
diye sebepsiz yere vurguladı genç
kadın. Bunu niye yaptığını
bilmiyordu. Belki de bu gece çok
güzel olmasına rağmen, onun
kendisine bir kere bile gerçek
ilgiyle bakmayışından olabilirdi.
Genç kadın kalkmak için onun
yardımını aldı. Sonra elini yavaşça
geriye çekti. Kendisini zaten onun
yanında küçücük hissediyordu.
Erkeklerin yanında güçsüz olmak
sevdiği bir özelliği değildi. Önden
giderken arkasından gelen adamın
gözlerinin, şık siyah-beyaz
elbisesinin gizleyemediği
kalçalarında ve ince belinde olup
olmadığını düşündü. Genelde
erkeklerin çapkın bakışlarına
alışıktı. Çoğu zaman bu

<< 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 9 >>