Yorucu bir gündü ve saat
da geç olduğu için…” Adam
sessizce duruyordu. Hiç tepki
vermemişti. Kahretsin…
Kolaylaştırmayacağı belliydi. “Özür
dilerim…” dedi Ebru sonunda.
“Sorun değil!” dedi adam sakince.
Yine de hâlâ kadının ne
söyleyeceğini bekler gibi bir hali
vardı. Ebru onun arabaya gelmesi
için teklif beklediğini anladı.
“Eğer…” Gözleri bir an adamın iri
kalıbında gezindi. “…arabama
sığabileceğinizi düşünüyorsanız…”
dedi kendisini affettirmek için. “…
Ben pompanızı ve sizi balık
çiftliğine bırakırım, siz de bana
yolu tarif edersiniz… Ne dersiniz?”
Adam gizemli bir şekilde
gülümsedi. Ebru biraz rahatladı.
Anlaşılan kabul edecekti. O da
hafifçe gülümsedi.
“Bekleyin o zaman…” dedi sakallı
adam sakin bir tavırla. Ben
pompayı alayım, sonra ellerimi
yıkayayım, beş dakika sonra yola
çıkmış oluruz…”
Gerçekten de, bir koli içindeki
metal pompa, ağır görüntüsüne
rağmen adam tarafından kolayca
kamyonun kasasından alındı ve
bagajın içine konuldu. Spor
arabanın arkası biraz esneyip
çöktü. Bir iki dakika sonra da adam
ellerini ve yüzünü yıkamış bir
halde yanındaki koltuğa oturmuştu.
Araba yine biraz çökmüştü.
Tekerlekler patlamazsa ya da
kaportaya değmezse iyiydi. O
oturmadan önce koltuğu en son
noktasına kadar itmek zorunda
kaldı. Yakup’tan biraz daha uzundu.
Yakup daha evvel arabasına hiç
binmediği için böylece onun da
sığıp sığmayacağını test etmiş
olmuştu.
Genç kız diğer çocuğa teşekkür
edip arabayı hareket ettirdi.
Anayola çıkıp geldiği yöne geri
döndü. Genç adam bir kere bile
kendisine yan gözle bakmamıştı.
Gri gözleri yoldaydı ve sadece,
zaman zaman yolu tarif etmek için
eliyle işaret ediyor ama fazla
konuşmuyordu. Buna memnundu
genç kadın. Tanımadığı bu adamın
yanında hâlâ huzursuzdu. Garipti
ama terlemiş olmasına rağmen
onun hiç de pis kokmadığını
düşündü. Arabasının sonradan ter
kokmasını istemediği için önce
endişelenmişti doğrusu! Eski kotu
da oldukça temiz göründüğü için
krem rengi döşemeleri
<< 1 ... 10 11 [12] 13 14 ... 19 >>
Balacalar oxumasiney ozude

»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
