duraladı. Bu durumdan
kendisinin bile yeni haberi olmuştu
ama şaşırdığını belli etmedi. Bunun
için Ebru ona minnettardı. Genç
adam karısını biraz daha kendisine
çekti. “Hem daha birbirimize
doymadık bile!” dedi
gülümseyerek. Aşk dolu bakışları
karısının güzelliğini emmek
istermiş gibi yüzüne dikilmişti.
Sonra ansızın dudaklarını eğip
karısının boynunun kıyısına
yumuşak bir öpücük kondurdu.
Sıcak havada bu hafif dokunuş,
genç kadını titretti. Gözlerini bir an
için yumdu. Sonra kendisini
topladı.
Bu öpücükten herkesin önünde
hoşlandığına inanamıyordu. Bedeni
kolayca ona sinyal veriyordu artık.
Sevişmeyeli çok olmuştu. İlk
sevişmesini hatırladı. Çok güzeldi
ve şiddetli patlamalarla sona
ermişti. Bekâretini verdiği erkek,
işinde çok ustaydı ve sonra da
defalarca kendisiyle sevişerek bir
kadının ihtiyaçlarının ne olduğunu
kolayca ortaya çıkarmıştı. Şimdi
yine aynı tatmini yaşamak için
verdiği kadınsal tepkiler yüzünden,
dudakları kurumuş, göğüs uçları
sertleşmişti.
Selim ile evlilikleri elbette sadece
koşullu bir anlaşmaydı. Baş başa
verip, bu anlaşmalı evliliği
planlamışlardı. Daha çok kendisi
planlamıştı. Bu anlaşmaya göre,
onun sağlıklı ve ihtiyaçları olan bir
erkek olduğunu da göz önüne
alarak, belli zamanlarda
sevişmelerini kabul etmişti. Bu
doğaldı. İlk birkaç ay, ayda bir
olacaktı. Sonra da haftada bire
inecekti. Birbirlerine alışmaları için
Selim en fazla birkaç ay
bekleyebileceği konusunda ısrarcı
olmuştu. Ama sonra normal kocalık
haklarını istiyordu. Selim’in ısrarı
üzerine bu konu üzerinde de
konuşmuş ve anlaşmışlardı. Tabii
evlendiklerinden beri genç adam
kendisine hiç dokunmamıştı. Düğün
geceleri de buna dâhildi. Tam üç
haftadır evli olmalarına rağmen, iki
arkadaş gibiydiler. Ebru şimdilik
şikâyet etmiyordu. Neyse ki plan
dâhilinde her şey yolunda
gidiyordu. Asıl planda, kendisini
sevmeyen bir erkekle sevişmek
yoktu.
“Ne mezunusunuz Selim Bey?”
dedi Yakup. “Şirket yönetiminde
olmak bilgi ve
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
