gibi sevdiğin belli…
O da sana karşı hiç boş değil. İlk
boş zamanda çeneme yumruk
çakacağına eminim! Bak, eğer bu
evlilik oyununu daha kısa sürede
kesmek istersen?..”
“Sen kendi işine bak!” diye buz
gibi bir öfkeyle homurdandı Ebru.
“Patronun ben olduğumu unutma…
Evliliğimiz ben ne zaman istersem
o zaman son bulacak! Ne o? Bu
kalıbına rağmen ondan korktun mu
yoksa? Senin kendi denginde
birisini görünce korkacağını
sanmazdım!”
“Boş konuşma! Ne demek
istediğimi biliyorsun?”
“Korkak!” Küçümsercesine ve
alayla söylemişti bu sözü… Biraz
da inatla dalga geçme havası vardı.
Adamın ilgisizliğinin kırdığı
kadınlık gururu onu da incitme
ihtiyacı içindeydi.
“Bak yavrum… Ben…”
“Korkak!” Hafifçe gülümsedi. “O
çok iyi boks yapar! Bunu biliyor
muydun? Seni çiğ çiğ yer! Haftada
üç gün bir spor salonuna gider.
Korktuysan eğer seni de bir spor
salonuna yazdırayım?.. Azıcık
korkmamayı öğrenirsin belki!”
“Sen de bir gün onun çeneme sıkı
bir yumruk vuracağından eminsin
yani?” Onun da sesi alaycıydı.
“Belki!” Gözlerinin içine bakıp bu
sefer neşeyle güldü. “Korkak!”
Böyle gülmemesi gerektiğini
biliyordu. Bu gülüşü onu
öfkelendirecekti. Onu
öfkelendirmesinin haricinde, böyle
gülünce çok… çekici bir kadın
oluyordu. Bir gün bir erkek ahbabı,
gülümsemesinin çok güzel
olduğunu ve her genç erkeği
çıldırtabileceğini söylemişti. Üstelik
o zaman daha gençti ve bu kadar
güzel değildi.
Silahları kullanmanın bir zararı
olmazdı. Tabii ne kadar güzel
olduğunu bilseydi. Fakat o anda da,
ne kadar güzel olduğunun hiç
farkında değildi. Saçları
omuzlarındaydı ve makyajını
silmişti. Buna rağmen pırıl pırıl
cildi gençlik ve tazelik ile
ışıldıyordu. Seksi gerdanı,
geceliğinin açık yakasından
gözüküyordu. Derin göğüs
dekoltesi dolgun göğüslerinin
kıvrımlarını ay ışığında daha
belirgin yapmıştı. İnatçı sivri
çenesi, ışıldayan gözleri ile
yaşından çok daha genç duruyordu.
Bu zevkli manzarayı bir an süzen
genç adam iç çekti.
Evlendiklerinden beri
<< 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 12 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
