olacak?” dedi
genç adam. “Daha bir aylık sürem
dolmadı?..”
“Biraz esnetebilirim…”
“Ne kadar?”
Ebru’nun içi kıpır kıpırdı. Genç
adamın dudakları hâlâ yüreğini
sökercesine dudaklarının üzerinde
geziniyordu. Tam olarak
öpmüyordu. İşkence çektirir
gibiydi. Hafif dokunuyor ama asla
tam olarak genç kadının istediğini
vermiyordu. Ebru sabırsızlıkla iç
çekti.
“Yeteri kadar…” diye mırıldandı.
“O ne kadar? Sadece öpücük mü?”
“Hımm… Biraz daha fazlası
olabilir…” diye fısıldadı Ebru.
Kalçalarını ona bastırdı. “İçime
girmeye ne dersin?” dedi
inlercesine. Düşüncesi bile
kasıklarını sızlatmıştı. Baştan
çıkmak üzereydi ve adam bunun
için fazla bir çaba sarf etmiyordu.
“…Ve göğüslerimi de istediğin
kadar öpebilirsin…”
“Öyle mi?” Genç adamın da sesi
hafif değişmişti. Onun da tahrik
olmaya başladığı belliydi.
“Evet… Aslında… her yerimi…
istediğin gibi öpebilirsin?” Biraz
yanakları kızarmıştı. Başka
kadınların ne hissettiğini bilemezdi.
Kendisi ise bacaklarının arasında
dolaşan dudaklara karşı değildi.
Parmaklar da güzel oluyordu ama
araştıran dudakların verdiği zevk
çok daha başkaydı.
Ciddi bir tavırla “Bu iyi… Sanırım
denemek isterim!” dedi Selim
dudaklarının kıyısını öperken.
“Denemen iyi olurdu…” Çok
utanmaz bir kadın olduğunu zaten
çok önceden keşfetmişti. O da bir
süre önce bir erkeğin çıplak
organını öpmemiş miydi? Hem de
hiç utanmadan! Bekâretini verdiği
erkeğe bunu yapmak çok doğal
gelmişti. Hangi kadın böylesine
erotik bir şeye cesaret edebilirdi?
Kendisi edebilirdi. Öğretmeni
iyiydi….
“Peki?.. Ya bir defa bana
yetmezse?” diye şartları zorladı
genç adam. Dudakları hafifçe
gezinmesine devam ediyordu.
Ebru gözlerini hafif araladı. Bir
keresinde, bir gece içinde üç defa
seviştiği bile olmuştu. Bir erkekle
üç defa sevişmenin bir rekor
sayılabileceğini sonradan bir yerde
okumuştu.
“Kaç… Sen kaç defa istersen…”
dedi sabırsız bir sokuluşla.
Kasıklarının hemen üstünde genç
adamın sertleşmiş pantolonunu
hissediyordu.

<< 1 ... 7 8 [9] 10 11 12 >>