birçok erkeğin bedduası
mıydı? İstemeden acı çektirdiği
genç erkekleri düşündü. Hiç
birisinin yüzlerini hatırlamıyordu.
Onlara kendisine âşık olmalarını
söylememişti. Onlarla oynamamıştı
bile… Bazılarıyla çıkmıştı elbet! İyi
bir ilişki başlatabilirim umuduyla
ve belki de ömür boyu
dayanabileceğim bir koca bulurum
umuduyla bir yerlere gitmişti.
Fakat Yakup’a kadar, erkeklerin ne
yakınlıklarından, ne de öpmeye
çabalamalarından hoşlanmıştı. Bir
erkeğin iğrenç nefesini ağzında
hissetmek için hiç de hevesli
değildi.
Uyku sersemliğinden olmalıydı…!
Bu kesindi! O iri kıyım Selim
denen adamın nefesi hiç de iğrenç
değildi. Ağzının içinde onun dilini
hissetmek ve kendi diliyle onun
dilini okşamak, sandığı gibi
tiksindirici değildi. Üstelik bunu
yapmak içini gıcıklamıştı. O serseri
tecrübeliydi de… Bu açıkça
belliydi. En az Yakup kadar
tecrübeliydi. Bu yüzden vicdan
azabı çekmesine gerek yoktu.
Hangi kadın olsa o öpüşe karşılık
verirdi. Tamam, kendisini biraz
fazla kaptırmıştı ama
yorgunluğunun da etkisi vardı.
Üstelik onu önce Yakup
zannetmişti. Bilinçaltından bu
öpüşe karşılık vermeye hazırdı.
Ah!... Kime yalan söylüyordu
öyle?
İçini çekti yine… Bu doğru değildi.
Kimin kendisini öptüğünü bal gibi
biliyordu. Yakup’a ihanet mi
etmişti? Bu kesindi. O kendisini
aldatsa bile… Ama hayır! İhanet
sayılmazdı. Olsa olsa kana kan
olurdu. O bir başka kadınla
kendisini rahatlıkla aldatmıştı. Hem
de en özel olabilecek gecede!
Kendisinin yaptığı ise daha
masumaneydi. Alt tarafı bir
öpücüktü. Genç adam vücuduna
dokunmamıştı bile! Sadece narin
kollarını tuttuğu yerler ateş gibi
yanmıştı. Ve pantolonunu
çıkarırken bacağının iç kısmına bir
an için değen elleri çok erotik bir
sızı açmıştı içinde.
Gözlerini yeniden odada gezdirdi.
İleride bir kapı vardı. Banyo
olmalıydı. Aklını toplamaya
çalışarak gidip baktı. Evet,
banyoydu. Temiz ve oldukça
büyüktü. Kendi evindeki lüks
banyoyla kıyaslanamazdı bile ama
bir pansiyon niyetine

<< 1 2 [3] 4 5 ... 22 >>