kullandığı bu
oda için mükemmeldi. Hızlıca serin
bir duş aldı. Banyoda her türlü
malzeme bulunuyordu. Önceki gün
giydiklerini mecburen yeniden
giydi. Aynadan saçlarının
görüntüsüne baktı. Toplamak
istemiyordu ama böyle de çok
genç gözüküyordu. Şu anda genç
gözükmek istemiyordu. O yirmi
dört yaşındaydı. Kim derdi ki onun
kocaman bir şirketin sahibi
olduğunu ve başarıyla yönettiğini…
Aklına sevdiği adamı getirmemeye
çalışarak tokalarını aradı. Yakup
ipek gibi saçlarına dokunmaya
bayılırdı. Fakat şimdi saçlarına
bakarken aklına o değil, dün gece
tokalarını tek tek çıkaran başka
müşfik eller gelmişti. Selim dün
gece tüm tokalarını üşenmeden
çıkarmıştı. Hayal meyal
hatırlıyordu. Hatta yatırmadan önce
de parmak uçlarıyla düzelmelerini
sağlamıştı. Tokalar neredeydi
acaba? Her halde yatağın kıyısına
koymuş olmalıydı. Onları kolayca
buldu ve saçlarını yine ciddi bir
şekilde topladı. Şimdi hazırdı.
Adama karşı mesafeli olmalıydı.
Dün geceki öpüşmeden bir şeyler
çıkarmasını istemiyordu. Şu anda
sırnaşık bir erkeği kaldıramazdı.
İşte yine erişilmez bir iş kadını
olmuştu. Bir an önce buradan
uzaklaşmalı, her şeyi unutup
hayatını bir düzene koymalıydı.
Kendi kendisine, alay edercesine
güldü. Bu çok saçmaydı.
Artık unutmam gereken iki erkek
oldu!
Aşağıya indiğinde önce kimseyi
görmedi. Etrafa bakındı. Bir tarafta
mutfak vardı ama Amerikan
tarzıydı. Her şey ortadaydı. Geri
kalan kısım oturma alanı olarak
kullanılıyor olmalıydı. Bir takım
koltuk, büyük bir plazma ekranın
önüne serpiştirilmişti. Evin geniş
camları, içeriye ışıl ışıl sabah
güneşini alıyordu. Yerdeki halı yeni
olmalıydı. Koltukların kehribar
rengine uymuştu. Çok sıcak bir aile
evi gibi duruyordu. Burası kimindi
acaba?
Tam o sırada bahçe kapısından
içeriye Selim’in girdiğini gördü.
Soğuk görünümünü geri
kazanmaya çalıştı. Gözlerini
ifadesizleştirdi. Sesini de donuk
yaptı mı, tamamdı! Genç adamın
elinde ekmek ve başka şeylerin de
olduğu bir poşet vardı.
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
