saçlarını daha güzel
tıraş ettirdi. Evet, nefes kesici
olacağı daha hayal ederken bile
belliydi. Bu adamda başka bir şey
daha vardı. Bunu tam
adlandıramıyordu. Ona bakarken
bunu yürekten hissediyordu. Bu
hissi Yakup ile birlikteyken
hissetmemişti. Ne olduğunu
bilmiyordu ve merak etmemeye
çalıştı. Nasılsa bir saat içinde
ayrılmış olacaklardı. İkisi de kendi
yoluna gidecekti. Onda kendisini
çeken şey her neyse bir saat sonra
önemsiz olacaktı.
“Kahvaltı için bir şeyler almaya
gitmiştim. Yakında bir market
var!” dedi Selim. Kızın halindeki
garipliği fark etmişti ama ne
olduğunu anlamamıştı. Zaman
zaman kadınların kendisine böyle
garip baktığını fark ediyordu. Her
halde onlara garip gelen bir
özelliği vardı? O da bu özelliğinin
ne olduğunu bilmiyordu.
Umursamamaya çalışarak elindeki
poşetleri mutfak tezgâhının üzerine
koydu.
“Fazla uyumuyorsun sanırım?”
dedi Ebru. Gördüğü yakışıklılığın
verdiği şaşkınlığı atmaya
başlamıştı.
Genç adam omuz silkti. “Gereği
kadar uyurum… Kahvaltı edecek
misin yoksa hemen yola çıkacak
mısın?”
Bakışları o kadar yalındı ki, Ebru
buna alışık değildi. Kendisine bakan
her erkeğin ikinci kere bakmak
için fırsat kollamasına alışıktı.
Zengin bir kadın olmasa bile
erkekler için çok cazip
olabileceğini biliyordu. Bu adam ise
sanki karşısında belediyede çalışan
bir bayan memur varmış gibi
rahattı. Üstelik gece kendisini
öpmüştü…! Üstelik kendisini
soymuştu!.. Neredeyse çıplak
görmüştü ve şimdi de son derece
ilgisiz davranıyordu. Bunun gibi
erkekler artık pek kalmamıştı.
Gitmek istese sesini
çıkarmayacağını ve gitmesine izin
vereceğini tahmin etti.
Ve nedense gitmek istemiyordu…
“Kahvaltıya kalsam… rahatsız
etmem ya?”
Genç adam döndü ve “Elbette
hayır!” dedi kesin bir sesle.
“Kahvaltının oda hizmetine dâhil
olduğunu söylemiştim. Kalırsan
sevinirim.” Sonra cevap
beklemeden yine poşetine döndü
ve boşaltma işlemine devam etti.
Ona yanaşıp yanaşmama konusunda
kararsızdı. Neticede o hâlâ
<< 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 22 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
