yakıp kısılı
gözlerle Ebru’yu süzdü. Sigaranın
dumanı nazlı bir şekilde
yükselirken, basit bir durum tespiti
yaptı. “O adamı seviyorsun… Sana
şimdi kur yapacak kadar aptal
olamam!” diye mırıldandı Selim.
“Belki ileride şansımı denerim…”
“Beni yine göreceğine eminsin
yani?” Bu fikir hiç de kötü
gözükmedi. Olamazdı tabii.
Olmamalıydı…
“Bana iş teklif etmemiş miydin?
Belki senin için de yapabileceğim
bir iş bir gün oluverir…”
“Ben… Aslında…” Evet, ona iş ile
ilgili birkaç şey söylemişti. Fakat
şimdi Selim’i yanında bir yerlere
yerleştirme fikri aniden ürkütücü
gelmişti. “Seni sadece kendi
şirketim için düşünmemiştim…
Benim bir sürü de zengin tanıdığım
var! Sana kartımı bırakacağım…
Beni ararsan bir şeyler yapmaya
çalışırız! Fakat artık bu geçici işleri
bırakmalısın. Geleceği olan, daha
kalıcı bir işe girmen gerekir gibi
geliyor.”
“Neden?”
Ebru kararsızca onu süzdü. Neden?
“Ben… bilemiyorum. Öyle olması
gerekmez mi? Kaç yaşındasın?”
“Otuz!”
“Evlenme yaşına geldiğini
hissetmiyor musun? Bir gün sen de
evlenmek isteyeceksin. Hiç bir
kadın işsiz güçsüz birisiyle
evlenmek istemez!”
Senin kadar yakışıklı olsa bile!
“Para çok mu önemli? Beni bu
halimle sevecek bir kadın olmaz
mı diyorsun?”
“Sanmam… Dürüst olmak
gerekirse ben evlenmezdim.
Üstelik ben zenginim. Kocama
bakabilirim. Fakat ben bile
kocamın iyi bir işi olsun isterim…”
“Demek seninle bir geleceğimiz
olamaz?” diyen sesi hafif alaycıydı.
Ebru da alayla güldü. Gelecek mi?
Bu adamla mı?
“Kesinlikle! Ben zaten böyle bir
olasılığı sırf örnek olsun diye
söyledim. Ben daha orta sınıf bir
kadından bahsediyorum. Fakat
neticede kadınların hepsi aynı
düşüncelere sahiptir. İyi bir koca,
iyi bir gelir, başını sokacak bir ev,
belki birkaç çocuk… Kimse senin
gibi her bulduğu işi yapan, düşük
vasıflı bir erkekle evlenmez.
Birçok konuda iyi olabilirsin ama
vasıflı olman için bir konuda
uzmanlaşman gerekir. Bir kursa
veya gece okuluna falan
gidebilirsin. Sonra da iyi
<< 1 ... 7 8 [9] 10 11 ... 22 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
