çılgınlık yaparak
geçirmeye kararlıydı.
“İstemiyor musun?” diye yavaşça
sordu.
Adam gülümsemesini bozmadan
genç kadının taze dudaklarına
uzandı. O da şu anda bu güzelliği
kaybetmek istemiyordu. Onu
uzunca öptü. Ebru farkında
olmadan ona sokulup karşılık
vermeye başladı. Adamın öpüşü ne
kadar da farklıydı. İçinde hemen
tutuşan ateş şimdilik genç kadını
mutlu ediyordu.
“İstiyorum elbet…” dedi genç
adam sonra. Dudaklarını zorlukla
ayırmıştı. Arzudan buğulanan bal
rengi gözleri de öptü. “O halde…
dediğin gibi olsun. Biraz seks, biraz
dostluk… Başka bir şey değil!”
“Doğru… Bağlanmak yok… Söz
yok…” Nedense bunları söylerken
içinde bir sıkıntı vardı. Gerçekten
de kendi sözleri kendi kulağına
bile bir garip gelmişti.
“Pazartesiye kadar?..”
“Evet…” Dudaklarını adamın
çenesinde gezdirdi.
“Sonra da birbirimizi unutacağız?”
“Hiç tanışmamış gibi…”
“Hiç tanışmamış gibi…” diye
mırıldandı genç adam.
Bir süre öylece sarılı halde
durdular. Adamın küçük
öpücükleri, genç kadının güzel
gözlerinde, çekici dudaklarında,
narin boynunda gezinmeye
başlamıştı. Neden sonra Ebru
yeniden heyecanlandığını hissetti
ve iri gövdenin üzerinde doğruldu.
Onu bacaklarının arasına hapsetti.
Kasıklarını adamın sertleşmiş
organına bastırırken zevkle titredi.
Gözleri arzuyla genç adamın
gözlerine dikildi. “Yine yapalım…
Hadi öğret bana!” diye fısıldadı.
“Öğrenmek istiyorum…”
Yeniden zevkin doruğuna
eriştikten sonra uyumak çok
güzeldi. Çekinmeksizin adamın
kaslarla bezeli gövdesine sarılıp
uyumak ise daha da güzeldi. Daha
evvel yatağını bir erkekle
paylaşmamıştı. Bir erkeğe sarılıp
yatmanın güzelliğini bilmiyordu.
Sımsıkı sarılan kalın kollar arasında
kendisini çok güvende
hissediyordu. Hiç tanımadığı bir
adamın çıplak vücuduna sarılıp
bundan mutlu olmak ne garipti?
Başının altında yastık niyetine
kullandığı omuz, evindeki kuş tüyü
yastıklarından bile rahattı. Elinin
altındaki göğüs tüyleri çok
seksiydi. Ona dokunmak içine haz
veriyordu. Ve

<< 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 21 >>