zorlukla.
“Neden?”
“Tüm işi ben yapıyorum…
baksana!” Bikinisini çekip göğüsleri
örttü. “Şimdi yeniden duş almamız
gerekecek!”
“İyi fikir…”
Ebru yalandan omzuna vurdu.
“Aklına bile getirme… Şu anda
ayağa kalkacak halim bile yok.
Benim düne kadar bakire
olduğumu unutma… Dinlenmem
lazım…”
Genç adamın elleri hâlâ
kalçalarındaydı. Parmakları hafif
hafif okşuyordu. Ebru üzerindeki
eteğe baktı. Onu çıkarmamışlardı
bile. Kalçalarına kadar sıyrılmış ve
kırışmıştı. Yeniden giymesi
olanaksız gözüküyordu.
Adamın elleri saçına uzanınca ne
yapacağını merak etti. Bir iki
hamlede saçlarındaki tokaları alıp
hepsini serbest bıraktı.
“Saçlarını açık bırak… Sana çok
yakışıyor. Ciddi iş kadını tavrına
burada ihtiyaç yok… Bunu bugün
unutmanı istiyorum… Sana askıntı
olacağımdan da hiç endişe etme.
Seninle sadece bir gün daha
sevgiliyiz… Sonrasında senden hiç
bir beklentim olmayacağına söz
veriyorum!”
Elinde olmadan bu söze üzüldü.
Tamam, kendi duygularını
anlayamıyordu. Aklı çok karışıktı.
Pazartesinden itibaren ayrılıp
birbirlerini unutmalarını aslında
kesin bir şekilde isteyen
kendisiydi. Elbette bir beklentisi
olmayacaktı… O sonuçta kendi
istediği gibi davranıyordu. Fakat…
bir erkek ilk kez sevişen bir
kadının ilk sevgilisi olmuşsa… biraz
daha ona karşı sahiplenir gibi
olması gerekmez miydi? Selim’in
sülük gibi kendisine yapışmasını
istememekle birlikte, içindeki
kadın onun daha ilgili olmasını
isterdi.
“Ben…” Dudaklarını yaladı hafifçe.
Onun duraklamasını Selim yanlış
anlamıştı.
“Korkma hadi! Ben söz verdim mi
yaparım… Sana askıntı
olmayacağım. Sen de karşılık
olarak ciddi bir iş kadını gibi
davranmayacaksın? Çünkü sana
gülmenin çok yakıştığını fark
ettim. Ne dersin?” Çok sevimli
gülümsüyordu ama çok da ciddi
olduğu belliydi.
Haklıydı… Burada ona karşı rol
yapmasına gerek yoktu. Onun
kendisini ileride rahatsız
etmeyeceği belliydi.
Ayrıldıklarında birbirlerini unutup
kendi hayatlarına döneceklerdi.
Belki de adam
<< 1 ... 13 14 [15] 16 17 ... 21 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
