hissettiği bir şeyi
şimdi çok yoğun bir şekilde
hissetti. Kıskançlık… Yakup’u bile o
kadınla gördüğünde yıkılmış, kalbi
acıyla dolmuş, çok üzülmüş ama
asla bu derecede kıskançlık
duymamıştı. Kıskançlık
duymasından daha doğal ne
olabilirdi ki? Bu adam kocasıydı.
Yakup ile olandan daha ileri bir
ilişkileri vardı. Kıskanmaya hakkı
vardı.
“Öyle mi?” dedi onu küçümser
gibi. “Güzel mi bari? Ah… Ama
sen daha azıyla yetinmezsin…
Güzel küçük bakireler, bekâr ve
güzel genç kızlar ilgi alanın öyle
değil mi? Evli ve sahibi olan
kadınlarla ilgilenmezsin… Hani
bana söz vermiştin? Başka kadın
olmayacaktı?”
“Sabah sabah niye kalbimi kırmaya
çalışıyorsun?” diye sordu Selim
sakince. “Ben sözümü tutuyorum.
Başka kadın yok. Sadece seni
kastetmiştim.”
“Bu doğru mu?” diye sordu
şüpheyle.
“Elbette! Sen sevgilin ile arandaki
mesafeyi korumana bak. Yakup
dün gece çok pişman ve arzulu
görünüyordu.”
“Bu ne demek şimdi?” Biraz
sinirlenmişti.
“Dün gece sevgili Yakup Bey’in
yüzü çok asıktı. Senin benim
kollarımda olduğunu düşünmek
onu çok üzdü her halde! Yakında
dizlerinin üzerinde sürünerek sana
geri gelir!”
“O artık evli… Ben de!” dedi Ebru
ters ters.
“Evet, bu doğru! Ama bu kısım işin
iyi yanı! Artık evli bir kadın
olduğuna göre?.. Belki de ilişkinizi
başka yollarla sürdürmekte sakınca
görmezsiniz? Belki intikam
planlarını değiştirmişsindir?”
“Sen… Sen… Bunu bana nasıl
söylersin? Ben asla öyle bir şey
yapmam. Böyle söylemeni
gerektirecek bir şey yapmadım.
Senin aksine ben sana hep sadığım.
Her hafta sonumu başka bir
erkeğin yatağında geçirmiyorum.
Yani sen gibi!”
“Sana söyledim… Ben de öyle
yapmıyorum!” diye alayla
mırıldandı genç adam. Ama
gülümsemesi biraz yok olmuştu.
“Neden inanmak istemiyorsun?”
Genç kadın onun giysilerinde
hissettiği parfüm kokularını
hatırladı. Sinirli bir şekilde omuz
silkti.
“Kendime göre sebeplerim var.
Zaten umurumda değil. Nereye
gitmek istersen git! Gerçekten
umurumda değil. Söylediklerin

<< 1 [2] 3 4 ... 8 >>