soğuk
mu buluyormuş?”
“Herkes gibi… Bunun için çok çaba
harcadığını kabul et! Kimse senin
bir gecede dört kere sevişecek
kadar ateşli olduğunu hayal
edemez.”
Perşembe davet gecesi… Tam dört
kere…!
Hatırlamamak mümkün değildi.
“Dalga mı geçiyorsun? Doymak
bilmeyen sendin aklımda kaldığı
kadarıyla?” dedi biraz ters bir
sesle. Azıcık da utanmıştı. Doymak
bilmeyenin adam olduğu tam
doğru sayılmazdı.
“Aylardır bir kadına
dokunmadığımı düşünürsen…
normal değil mi?”
Ebru eli titreyerek fincanını indirdi.
İri gözleri kuşkuyla onu süzüyordu.
Bu doğru muydu? Doğru
olamazdı?.. Kaç kere üzerinde
kadın parfümü algılamıştı. Burnunu
kaldırdı.
“Yalan söylüyorsun?..”
“Hangi konuda?”
“En son ne zaman seviştiğin
konusunda! En son ne zamandı?”
“Perşembe gecesi…”
“Onu kastetmiyorum. O gece
yatakta ben de vardım hatırlarsan?
Ondan önce?”
“Ondan önce uzun süre kimse
olmadı.” Tembelce ayak ayak
üstüne attı. “Artık eskisi gibi
cazibeli değilim galiba!”
“Kesinlikle yalan söylüyorsun! Kaç
kere üzerinde kadın parfümü
kokusu hissettim. Bana yalan
söyleme! Kendi parfümümü
tanırım. Benimki değildi. Her hafta
sonu bir yerlere gidiyorsun ve ben
ne yaptığını bilmiyorum. Annenin
öyle seksi kokan parfümler
süreceğini de sanmıyorum…”
“Bak sen! Ben buna hiç dikkat
etmemiştim. Gerçekten de kadın
parfümü mü kokuyorum?”
“Yanıldığımı sanmıyorum…”
“Öyle bile olsa… kıskanmıyorsun,
değil mi? Ne de olsa arada ufak
kaçamaklara izin vereceğini ifade
etmiştin?”
“Evet… Öyle ama…” Dik dik ona
baktı. Yalan söylemeyecekti.
Varsın yavaş yavaş gerçeği
anlasındı. “Sandığım kadar
umursamaz olamadığım için özür
dilerim. Ne de olsa daha önce yine
sevdiğim bir erkek beni aldatmıştı.
Saçma da olsa kocamın ben
aldatmayacağını umuyordum. Sana
o izni, seni evliliğe ikna etmek için
vermiştim. Eğer kıskançlık
diyorsan, öyle olsun. Yanlış
hatırlamıyorsam, sen de beni
Yakup ile yattım diye
kıskanmıştın? Benim üzerimde
hiçbir hakkın olmadığı

<< 1 ... 5 6 [7] 8 >>