oturmuştu.
Adamın sırf bir omuzu bile kendi
iki omuzu ederdi! Aklında iki soru
vardı. Birincisi, adamın bu takım
elbiseyi diktirtecek parayı nereden
bulduğuydu. Çünkü kesinlikle hazır
giyim ve ucuz bir dikim değildi.
Üstelik o çeki daha bozdurmamıştı
bile! Her hafta kontrol ettiriyordu.
İkincisi ve daha önemli soru ise, bu
güzel takımı kimin için giymiş
olduğuydu…
Belki de savunduğu gibi basit birisi
değildi… Jigololuk işini her zaman
yapmadığını söylemişti ve buna
çoğu zaman inanamıyordu… Yok,
yalan söylemişse, eğer kadınlarla
parası için birlikte oluyorsa da bu
işte bir terslik vardı. Çünkü en
başından beri kendisinin zengin bir
kadın olduğunu biliyordu ve ilişkiyi
sürdürmek için hiçbir çaba
harcamamıştı. Aldığı çeki de
bozdurmamıştı. Yoksa onu o sabah
yazlıkta gerçekten de unutmuş
muydu? Onu unutacağı konusunda
uyarmıştı. Fakat bu fikir pek
mantıklı değildi. Yazdığı çek
anlaştıklarından da fazla bir rakamı
içeriyordu. Biraz bonus eklemişti.
Unutulacak bir miktar değildi. Peki
ya ne? Neden sadece sunduğu
cinsel tatminle yetinmişti.
Sıkıntıyla elinde tuttuğu boş
kadehini çevirip duruyordu. O
zengin bir kadındı. İstese onun
hizmetini yine satın alabilirdi.
Onunla belki birkaç kere daha
birlikte olabilirlerdi. Tabii altı ay
önce! Şimdi imkânsızdı. İmkânsız
mıydı? Öyle miydi? Evet…
İmkânsızdı. Onunla yeniden
sevişmeyi düşünebilir miydi?
Ücreti ne tutabilirdi ki? Rakamı üç
aşağı beş yukarı biliyordu. Aslında
onun vereceği bu hizmetinin
karşılığını rahatlıkla karşılayabilirdi.
Bir gece daha… Belki birkaç
gece?.. Yakup’a rağmen?
İstiyor muydu?
Kesinlikle!
Bu cevabın açıklığıyla şaşırdı.
Sıkıntıyla kıpırdandı. “Ebru?” diye
adının seslenildiğini duyunca
düşüncelerinden zorlukla sıyrılıp
başını çevirdi.
“Efendim?” Yakup meraklı
gözlerle kendisine bakıyordu.
Diğerleri de öyle… Bir garson
önlerine kahvelerini bile bırakıp
gitmişti. Hiç fark etmemişti.
“Ne oldu hayatım? Dalgın
görünüyorsun? Beni
<< 1 ... 13 14 [15] 16 17 ... 25 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
