değildi.
Donuk bir bakışık arkasına
gizlenmişti. O bakışlardan çok
istese de bir şey anlayamadı.
Kendisini görünce sevinip
sevinmediğini hissedemedi. Ama
mükemmel yüzü ve öpülmeyi
bekleyen dudakları, hatırladığından
çok daha güzeldi.
“Hayır! Sen değilsin!” diye yalan
attı Ebru soğuk bir sesle.
“Yazık! Beni özlediğini
sanmıştım?”
Genç kadın alaycı bir soğuklukla
gülümsedi. Kavisli kaşları yukarıya
kalkmıştı. Dudaklarının ucu ise
sinirli bir şekilde kıvrılmıştı. Aylar
sonra bir gölge gibi karşısına
çıkmıştı ve şimdi onu özleyip
özlemediğini merak ediyordu. Ne
biçim bir adamdı bu?
“Seni neden özleyeyim ki? Birkaç
kere seviştik diye mi?” dedi inatçı
bir soğuklukla.
“Hayır…” Gözleri parladı. “Doğrusu
daha iyi bir sebep bekliyordum…”
“Ne olabilir?”
“Bana âşık olman fena olmazdı
yani?”
Ebru şaşkınca güldü. “Gülünç
olma!”
“Söylesene, gerçekten de kimi
arıyorsun?” Gözleri arkada gezinen
insanlara kaydı bir an! Sonra ışıklar
saçarak genç kadının gözlerine
kilitlendi. “Sevgilin Yakup olamaz!
Çünkü haftalardır yine onunla
çıkıyorsun?”
“Sen… Sen beni takip mi
ediyorsun?” diye hayretle baktı
Ebru. Adamın alaycı bakışları
umursamazdı. Birden içini müthiş
bir öfke sardı. Hırsla minicik
yumruklarını sıktı. “Ve beni
görmek istemedin bile!” diye
öfkeyle bağırdı. “Beni bulacağını
söyledin ama yanıma gelmeye
gerek bile görmedin öyle mi?
Bebeğimiz olup olmayacağını bile
merak etmedin? Sen ne biçim bir
insansın?”
Genç adam kesin bir tavırla onun
sözlerini reddetti. “Merak ettim…
Seni sürekli izledim. Fakat bebek
olmadığını öğrenmem uzun
sürmedi. Yoksa şu nefis vücudun
böyle muntazam kalmazdı! Zaten
doktora falan da gitmedin…”
“Gitmediğimi ne biliyorsun?”
“Biliyorum… İnan bana çok
yakınındaydım!” diye mırıldandı
Selim. Gözleri genç kadının bir
bebeği taşıyamayacak kadar narin
gözüken karnındaydı. Öpmeye
doyamadığı sevimli göbeğinde…
Şimdi sanki daha da zayıftı?
“Yalancı… Altı aydır ortada bile
yoktun?” diye sinirle
<< 1 ... 7 8 [9] 10 11 ... 25 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
