gibi
amaçsızcasına mutlu olmuştu.
Hepsini onun sayesinde yaşamıştı.
Karşılığında ise ona hiçbir şey
vermemişti. Masumluğu hariç…
Onu da zaten almamak için çok
direnmişti genç adam… Şimdi de
kendisini bu adama karşı sorumlu
hissediyordu. Başka bir sebebi
olamazdı. Aslında onun daha iyi bir
hayatı hak ettiğini düşünüyordu.
“O bahsettiğin kadın…” diye
başladı Selim. “Benim kız
kardeşim… Evli ve iki çocuğu var.
Eniştem ise işi çıktığı için lokantaya
gelemedi. Sizin sınıftan bir
adamdır. Zengin yani! Aslında
lokantada o da olacaktı ama
dediğim gibi işi çıktı ve
gelemeyeceğini bildirdi. Ben de iki
haftadır buralarda değildim. Bugün
benim yaş günüm… Bana sürpriz
yapmak istemişler. Sen telefon
açtığında yeğenlerimle
boğuşuyorduk. Diğer soruna
gelince… Güzel ve zengin
kadınlarla daha evvel birlikte
oldum. Bu doğru! Ama para için
değil. Benim jigolo olduğumu
sanan sensin. Gerçi verdiğin
paradan sonra meslek değiştirmeyi
düşünmedim de değil! Zevkli ve
kârlı bir iş!”
“O halde bana o çeki ne yaptığını
söyle? Bozdurmadığını
biliyorum…”
“Basit… Yırttım attım.”
“Yırttın mı? Bak sen? Fakir ama
gururlu…” Ebru gülümsedi. Gözleri
alaycı bir bakışla bakıyordu. “O
parayı bir daha o kadar kolay
kazanamazsın!”
“Doğru… Ama her kuruşuna
değerdi…”
Ebru kızardı. Boğazını yine
temizledi. “Evet… Şey…
Güzeldi…” Güzelden de öteydi.
Ama bilmesine gerek yoktu. “Ya
takım elbisen? Çok pahalı olmalı?”
“Böyle özel günlerde giymek için
alınmış bir kumaş parçasından bir
şey değil…”
Kısa bir sessizlik oldu.
“Peki, beni neden çaldırdın?” Bu
en önemli soruydu. Nefesini
tutmuş, karşısındaki adamın
vereceği cevabı bekliyordu.
Beni özlediğini söyle!
“Bilmiyorum…” diye mırıldandı
Selim. Gözleri kadının üzerine
kilitlenmişti. “Sen… o kadar
güzeldin ki… kendi kendime söz
vermeme rağmen… sanırım seni
yine görmek istedim!”
Ebru huzursuzca kıpırdandı. “Beni
görmemek için mi söz verdin?”
“Evet…”
“Neden?”
Selim birden yine alaycı, keyifli
haline
<< 1 ... 11 12 [13] 14 15 ... 19 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
