bir an.
Sonra genç kadını süzdü. “Peki,
Yakup Bey ile yatıyor musunuz
artık? Onu affettiğine göre, istediği
şeyi elde edebildi mi? Bu gece
lokantada bu sorumu cevapsız
bıraktın?”
Ebru dudaklarını sıktı. Bu soru
hoşuna gitmemişti. “Hatırlarsan
aynı soruyu sana da ben
sormuştum. Sen de
cevaplandırmamıştın. Zaten senin
bana böyle bir soru sormaya
hakkın yok. Ben yetişkin bir
kadınım ve seninle seviştik diye
benim üzerimde hakların olduğunu
zannetme!” Bir an sustu. Sonra
devam etti. “Aslında bunu
sorduğun için sana kızmalıyım.
Ama… yine de cevap vereyim.
Onunla yatmadım. Birlikte olduğum
tek erkek sensin! Sadece sen…”
Allahım! Gitmesini istemiyorum!
Selim’in gözleri parladı. Elindeki
bardağı sehpanın üzerine bıraktı ve
yavaşça ayağa kalktı. Gözleri yakıcı
bir meydan okumayla genç kadının
üzerindeydi. Sonra bir iki adım
yanaştı.
“Saat gerçekten de geç oldu!” diye
mırıldandı.
“Kalacak mısın?”
“Evet!”
Yorgun gibi gözükmüyordu ama
genç kadın onun uyumak istediğini
düşündü. Demek gece bitmişti?
Daha çaylarını bile doğru düzgün
içmemişlerdi. Başını salladı. Ondan
hemen ayrılacak olmak biraz
huzurunu kaçırmıştı. Belki biraz
daha konuşsalar… “Yatmak mı
istiyorsun?”
“Evet… Hadi odana gidelim!”
Sesindeki yumuşak tonu fark
etmedi.
“Peki…” dedi önce. Sonra şaşkınca
gözleri irileşti ve onun gülen
gözlerinin içine baktı. Sevimlice
gülümseyen dudakları ve alevli
gözleri doğru duyduğunu
gösteriyordu. “Odama… mı?”
Genç adam elini uzatıp onun minik
elini tuttu. Hafif bir çekmeyle
ayağa kaldırdı. Ebru karşı
koymadan, şaşkınca uymuştu bu
isteğe! Bedenleri yüz yüze
bakarken, Selim’in diğer eli de
saçına uzandı. Genç kadının içine
ürpertiler salarak tokalarını
çıkarmaya başladı.
“Selim? Lütfen bunu yapma!” diye
cılız bir itirazla fısıldadı Ebru.
“Neden?”
“Çünkü…” Aklına ilk gelen
bahaneyi söyledi. “Çünkü ben
Yakup’u seviyorum. Biliyorsun,
onunla yeniden birleştik!
Sevişmemiz doğru olmaz!”
Genç adam son tokayı da
<< 1 ... 14 15 [16] 17 18 19 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
