çekinikçe
karşıladı. Bu arzuyu neden Yakup
öptüğü zaman hissetmiyordu?
Neden göğüs uçları sadece onun
yanında taş gibi oluyordu? Bir
dakika sonra genç adam, sarhoş
gibi olmuş genç kadının
dudaklarından başını geri çekti.
“Aranızda bir söz yok…” diye
mırıldandı.
“Yok… Ama… Ben… Ben onu
seviyorum…”
“Evet, o lanet olası herifi sevdiğini
biliyorum. Ama beni de
istiyorsun?..”
“Sadece cinsel arzu! Onunla hiç
sevişmedim… Bu yüzden olmalı…”
“Kadınca ihtiyaçtan diyorsun yani?
Önemli değil! Ben de seni
istiyorum. Bunu biliyordun! Buraya
gelince seninle sevişmek
isteyeceğimi biliyordun! Sen
dayanılmaz bir kadınsın. Beni
reddetme Ebru… Bu gece beni
reddetme… Ya birlikte yatarız…
Ya da şimdi çıkar giderim. Bunu
hiç istemiyorum ama ayrı odalarda
yatacağımızı düşünüyorsan,
gitmem en iyisi…” Delici
bakışlarını genç kadının buğulanmış
gözlerine dikti. “Pazartesi bir
süreliğine ülke dışına çıkacağım.
Uzun bir süre yokum. Bu durumda
aklımda sen varken, sana
doymadan gidersem çıldırırım…”
“Gidiyor musun?” Ebru kalbinin bu
sefer neden üzüntüyle attığını
anlamadı.
“Evet…”
“Doğru söyle…” Gitmesini
istemiyordu. Arada sırada bile olsa
onu artık göreceğini ummuştu.
“Sana hiç yalan söylemedim…”
dedi adam arzuyla.
“Beni… düşüneceğini mi
söylüyorsun?”
“Hem de sürekli… Bu son altı ayda
zaten hiç aklımdan çıkmadın ki!”
“Ya… yalan söylüyorsun!” diye
kekeledi Ebru. Neden bu kadar
sevindiğini bir türlü anlayamıyordu.
“Öyle mi? Sana ayrıldığımızdan
beri hiçbir kadınla birlikte
olmadığımı söylesem, bana inanır
mıydın?”
İşte bu harika bir haberdi.
İnanmayan, mutlu bakışlarla
adamın gözlerini süzdü. Demek
başka bir kadın ona
dokunamamıştı? Başka bir kadın
onun verdiği inanılmaz zevki
tadamamıştı? Onun erkekliğine
dokunamamış, kendi ıslak
sıcaklığıyla saramamıştı? Bunları
sadece kendisi yapmak isterken
başka bir kadının yapmadığını
öğrenmek, içini inanılmaz
rahatlatmıştı. Her şeye boş verdi
aniden… Dudaklarını uzattı
keyifle…
Kırmızı

<< 1 ... 16 17 [18] 19 >>