Evlenecek misiniz?”
“İleride… Bir süre sonra…” Genç
adam suskun durunca iç çekti.
“Öyle kötü bir durum içindeyim ki.
Başkasıyla evlenmeyi düşünüyorum
ve… şu anda senin koynundayım?
Bundan zevk alıyorum… Ben de en
az Yakup kadar iki yüzlüyüm. Ona
senden bahsetmedim. Bir ilişkim
olduğunu kimse bilmiyor. Sadece
Rezzan Abla… Yaptığımın yanlış
olduğunu biliyorum. Seninle…
Seninle sevişmemiz doğru değil.
Evli değiliz. Sevgili bile değiliz.
Yaptığımız… yanlış…”
Genç adam onun bal rengi
gözlerini dikkatle süzüyordu.
Ebru’nun gözlerinde gerçekten de
bir pişmanlık vardı. Bu garip seks
ilişkisi onu huzursuz ediyordu.
“Sanırım…” diyerek onu yavaşça
onayladı.
“O halde bir daha yapmamamız
gerektiğini anlayabilirsin? Ben
evlenince yani…”
“Evlenmeden önce yapabiliriz o
zaman?” derken hafifçe
gülümsüyordu.
“Hayır… Kafamı karıştırma… Öyle
değil… Sana söyledim… Ben bir
erkeğe bağlıyım ve bana göre bu
ilişki olmamalı. Bir daha
tekrarlanmamalı…” Genç adamın
dudakları göğüslerine eğilmişti
yine. Sertleşmiş ucunu emerken
bir eli de bacaklarının arasına
kaymıştı. Ebru bacaklarını
araladığını fark etmedi. Fakat sihirli
parmakları hissedince gözlerini
yumdu.
“Şimdi benim de kafam karıştı…
Yine sevişiyor muyuz, sevişmiyor
muyuz?” diye hafif bir alayla sordu
adam.
Ebru inleyerek iç çekti.
Direnmenin anlamı yoktu. O da
gülümsedi. Eli yakışıklı yüzünde
gezindi.
“Bu gecelik evet…” diye
mırıldandı. Bu gece ona ihtiyacı
vardı.
Bu cevap yeterliydi. Selim genç
kadını üzerine çekerek sırt üstü
yatağa uzandı. Ebru dudaklarını
hemen adamınkilere uzattı. Birkaç
uzun öpücükten sonra biraz
doğruldu. Göğüslerini adamın
dudaklarına uzatırken, kalçalarını
da uygun pozisyona getirmeye
çalıştı. Ama hem göğüslerini
öptürmek hem de birleşmeyi
sağlamak zordu. Kıkırdayarak
doğruldu.
“Çok uzunsun… Yardım da
etmiyorsun? Bütün işi yine ben mi
yapacağım?”
“Evet…”
“Hımm… Seni pişman edeceğim!”
Kendisini biraz geriye çekip
adamın çoktan
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
