heyecanlanmış
erkeklik organını yakaladı. Onun
gözlerine bakarak uzunca bir süre
ovdu. Selim’in gözleri iyice
kısılınca alayla kaşlarını kaldırdı.
“Ne oldu? Bir şey mi istiyorsun?”
“Çabuk öğreniyorsun?”
“Elbette! Öğretmenim iyi… Yakup
şok olacak…” Başını eğdi.
Dudaklarını elindekine dokundurdu.
Genç adamın gözleri açıldı. Kaşları
hafifçe çatıldı.
Ebru’nun aklına Yakup’la birlikte
geçireceği hafta sonu gelmişti.
Onunla sevişecekti… Söz vermişti.
Ve büyük ihtimalle bu hafta sonu
Yakup onun tecrübeli bir kadın
olduğunu anlayacaktı. Bu umurunda
değildi ama hafif bir sıkıntı
duymuyor da değildi. Onu bir türlü
Selim’in yerine koyamıyordu.
Altında yatan bu bedeni Yakup’a ait
olarak düşünemiyordu. Hafta sonu
onunla yatmak zorunda kalacaktı.
Bu kaçınılmaz gözüküyordu. Başka
bir erkeğin dokunuşlarının
kendisinde yaratacağı tepkiyi
merak etmekle birlikte, içinde o
gün için hiçbir heyecan
duymuyordu.
“Öyle mi?” diye mırıldandı Selim.
Omzundan hafifçe itip dudaklarını
çekmesini sağladı. “Onunla bir
planınız mı var yoksa?”
“Ne gibi?” Dikkatle elindekine
bakıyormuş gibi yaparak
anlamazlıktan geldi.
“Sevişmek gibi… Ona uzun süre
‘Hayır’ diyemeyeceksin, öyle değil
mi?”
Ebru durdu. Gözlerini onun
gözlerine dikti. Dudakları
kurumuştu. Dilinin ucuyla
dudaklarını yaladı. Onun tadını
hissetti. “Bu hafta sonu… birlikte…
tatile çıkacağız!” dedi sonunda
isteksizce.
“Tatile?..”
“Evet…” Konuyu geçiştirmeye
çalışacaktı ama bunu yapamamıştı.
Neticede Selim’in kendisi üzerinde
hiçbir hakkı yoktu. Onlar sadece
yatak arkadaşıydılar.
“Aynı odada mı?”
Ebru sesini çıkarmadı. Ama
elindeki şeyin sertliğinin
azalmasından, adamın heyecanının
gittiğini anlamıştı. Birden paniğe
kapıldı. Genç adamı kaybediyordu.
Bu kadar ay sonra onu bulduktan
sonra… yine kaybediyordu. Bu
olamazdı…! Şimdi olamazdı! Daha
değil… Ondan ayrılmak
istemiyordu. Fakat genç adamın
huzursuzlandığını anlamıştı.
“Ne… ne oldu?”
“Gitsem iyi olacak!” diye
mırıldandı

<< 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 17 >>