Onu
seviyorum! Bu doğru! Bunu nasıl
da anlamadım?”
“Evet…”
“Ben bir aptalım. Burnumun
ucundakini görmedim?”
“Evet…”
“Onu seviyorum…” Birden
rahatlamıştı. Çocuk gibi kıkırdadı.
“Onu seviyorum… Yakup’u değil,
onu seviyorum… Kim olduğunu
bile bilmediğim birisini… Aman
Allahım… Ne güzel!”
“Evet…”
“Bu yüzden onunla sevişmekten
zevk alıyorum! Yakup bana
dokunduğunda hiç böyle şeyler
hissetmiyorum…” Bu bir itiraftı
elbette. Ama utanmadı.
“Evet…” diye yine mırıldandı
Rezzan Hanım anlayışla.
“Ve yanındayken mutlu oluyorum.
Yanımda olması bile bana huzur
veriyor. Aman Allahım! Ben onu
gerçekten seviyor muyum?”
“Kesinlikle Evet!”
“Bu yüzden çocuğunu istedim…
Ondan hamile kalmak istedim
çünkü onu seviyorum… Eğer
hamile kalsaydım onu elde etmek
için bir bahanem olacaktı…
Allahım! Nasıl da fark etmedim…
Ben onu seviyorum…”
“Evet ama… Bu çocuk meselesi
ciddi mi?” Kadın biraz
onaylamazca konuşmuştu.
“Merak etme… Şimdilik söz
konusu değil. Bu gece de hamile
kalmam imkânsızdı. Ama olsun
isterdim… Onu seviyorum.
Çocuğunu istiyorum… Hem de
çok!”
“Bunun için evlenseniz daha iyi
olmaz mı?”
“Evet… Doğru…” Sonra
gülümsemesi yüzünde soldu.
“Evlenmek mi?” Gözlerini
kırpıştırdı. “Ama… onunla
evlenemem ki?”
“Neden?” Rezzan Hanım dikkatle
karşısındaki genç kadını süzüyordu.
“Fakir olduğu için mi?” Ebru cevap
vermeden düşünüyordu. “İşsiz
olduğu için mi?” Bakışları hâlâ
genç kadının suratındaydı. Onu iyi
tanırdı. Böyle kaşlarını çatıp önüne
baktığında bir şeyler düşünüyor
olurdu. “Sosyal statüsü senden
farklı olduğu için mi?”
Ebru elini kaldırıp onu susturdu.
“Bunlar da var tabii…” diye
mırıldandı. Hâlâ düşünüyordu.
“Bu çok saçma… Sen zaten çok
zenginsin?..” diye ters ters
söylendi Rezzan Hanım. “Bırak
onu, istediği gibi yine serbest
çalışsın… Akşamları eve gelsin
yeter… İsterse hamallık yapsın,
seni ilgilendirir mi? Dürüstçe
çalışması önemli değil mi? Evlen
onunla… Mutlu ol! Mutlu olacağını
biliyorum. O gencin
<< 1 ... 8 9 [10] 11 12 ... 17 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
