zevk alıyorum.
Garip gelecek belki ama senden
tiksinmiyorum.”
Selim öylece kendisini süzüyordu.
Ebru genç adamın gözlerindeki
ifadeyi anlayamıyordu. Onu tam
ikna edemediğinin farkındaydı.
“Bu garip değil mi? Senden önce
cinsellik benim için iğrenç bir
şeydi. Benim gibi soğuk bir kadın,
öpüşmekten bile zevk alamayan
bir kadın, tanımadığı bir erkeğin
her yerini, cinsel organını bile
öpüyor… Tam bir tezat…! Bu
doğru, cinsellik benim için hep
korkutucu oldu. Yakup ile
buluşacağım gece bile
korkuyordum. Öpüşlerine karşılık
veremezsem diye, okşamaları
karşısında donup kalırsam diye!”
“Saçma… Sen soğuk görünümlü bir
ateş parçasısın!” diye homurdandı
Selim.
“Senin yanında öyle! Daha evvel
Yakup’un cinsel organı aklıma bile
gelmezdi. Değil dokunmak, hayal
bile etmezdim. Öpüşmek bana
yeterdi. O bile bazen gereksiz
gelirdi. Fakat senin yüzünden her
şey değişti. Senin vücudunu
beğeniyorum. Bana dokunuşlarını
da öyle… Öpmeni seviyorum…
Zorunlu olarak birisiyle
sevişeceksem, o kişi senden
başkası olamaz. Ve biliyorum ki
zorunlu bile olsam, zorla
olmayacak. Beni uyarmayı yine
becereceksin ve ben de seninle
seviştiğim için sonradan rahatsız
olmayacağım. Seninle sevişecek
olmak, beni hiçbir şekilde rahatsız
etmeyecek.”
“Ya Yakup? Onunla seviştiğinde de
zevk aldın mı?” Selim donuk bir
sesle sormuştu. Genç kadının
samimi itirafları onu pek
etkilememişe benziyordu.
“Korktuğun başına gelmemiştir
sanırım. Onu sevdiğine göre sana
olan dokunuşlarından
tiksinmemişsindir?”
“Onunla sevişmiş olmam seni
üzüyor mu?” Genç kadın en iyi
savunmanın saldırı olduğunun
farkındaydı. “Yoksa beni kıskanıyor
musun?”
Selim bakışlarını başka yöne
çevirdi. Bu arada “Ne ilgisi var?”
diye homurdanmıştı. “Özgür bir
devirdeyiz. Seks, artık hayatın bir
gerçeği…”
“Doğru… Ama beni biraz
kıskanman hoşuma giderdi
doğrusu!”
“Neden?”
“Kadınsı bir içgüdü diyelim… Şu
bir gerçek ki, Yakup beni iki kere
aldattı. Kadınlık gururum fena
halde kırıldı.

<< 1 ... 13 14 [15] 16 >>