Dudakları
kurumuştu. Daha iyisini
düşünemezdi. Ama hemen pes
etmek istemiyordu. Hevesli
davranmak, adamı şüphelendirebil
irdi.
“Şey… Kendimize biraz zaman
tanıyalım. Ayda bir iyidir… ”
diyerek inat etti.
Selim kahve fincanını masadaki
yerine bıraktı. Kollarını meydan
olurcasına göğsünde kavuştururken
arkasına iyice yaslanarak rahat bir
pozisyon aldı. “Dinle… İlk üç ay
senin dediğin gibi olsun. Ayda bir…
Sana karışmayacağım… Birbirimizi
tanımamız için! Kendimi ancak bu
kadar tutabilirim. Sonraki aylarda
ise haftada bir isterim. Ve sabaha
kadar?.. Ben kaç kere istersem?..
O gece benim olacak! Doyuncaya
kadar. Yorgunum bahanelerini
kabul etmem. Adet geçirdiğin
dönemde de telafi etmek için
haftada iki gece?.. Ne dersin?”
Ebru’nun içi mutlulukla doldu.
Gözleri de parlamış mıydı acaba?
Selim kendi ayağıyla tuzağa
girmişti. Ebru’nun ekmeğine yağ
sürmüştü. Genç kadın bundan pek
memnun olmamış gibi dudak
büktü. Sanki zorlanıyormuş gibi, iç
çekti.
“İyi pazarlık ediyorsun? İş adamı
olmalıymışsın?”
“Kabul mü?”
“Peki, kabul…”
“Fakat yatağımda ateşli bir kadın
isterim?.. Öylece yatıp
durmayacaksın? O hafta sonu
olduğu gibi isterim?..”
Ebru’nun şimdiden kasıkları
hareketlenmeye başlamıştı.
Sertleşen göğüs uçlarının yeşil
bluzundan görünmesini
engellemek için öne eğilip,
kollarını masada kavuşturdu. Onun
neyi kastettiğini anlamıştı.
Şimdiden dudaklarını onun
erkekliğine dokundurmak için
sabırsızlanıyordu. Ve kendi
kıvrımlarında onun dudaklarını
hissetmek arzusuyla yanıyordu.
Tamamen özgür bir seks…
“Evet… Tamam, anlaştık. Ben
üzerime düşeni yaparım… Sen de
yapacak mısın? Başka kadın yok?”
“Yok… Ama bir iki şartım daha
var!”
“Neymiş?”
“Cumaları ve hafta sonları yapmam
gereken işler var. Bunları uzunca
bir süre iptal edemem. Gidip
halletmem lazım. İşsiz olabilirim
ama benim de elimdeki işler için
sahip olduğum bir iş ahlakım var.
Ayrıca hafta sonları bazen annemi
görüyorum. İlaçlarını falan almasını
sağlıyorum. Bu
<< 1 ... 8 9 [10] 11 12 ... 16 >>
supperrrr
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
