Belki de değil!
Kocamı ben bile daha yeni
tanıyorum. Her gün bir başka
özelliğini keşfediyorum. Belki de
dört dil bilmesi gerçekten
tesadüftür? İnanılmaz pazarlama
stratejileri bilmesi de tesadüf
olabilir… Onu yalnız yakaladığımda,
bana belli etmeden bir ekonomist
gibi piyasayı takip ediyor olması da
öyle olabilir… Dünyanın her
kıtasını neden karış karış gezmiş
olduğunu ise ona bir türlü
soramadım. Personelin verimini
arttıracak psikolojik bilgiyi nasıl
edindiğinden hiç haberim yok! Ve
kalbimi nasıl aldığını bir türlü
kavrayamıyorum… Bu çok önemli!
Onu çok seviyorum. Benim için
hâlâ basit bir erkek! Sadece bir
erkek… Zengin veya fakir
olmasıyla ilgilenmiyorum. Kocam
olmasından gurur duyuyorum!”
Bunları o kadar içtenlikle
söylemişti ki, Yakup kısa bir an
donup kaldı. Ebru rahatça iç çekti.
Aşkı gözlerinden okunuyordu.
“Bu yüzden… kocama daha fazla
hakaret etmeni dinleyemem
Yakup! O benim için çok özel.
Artık seni değil, onu seviyorum…
Eğer söyleyeceğin önemli bir şey
yoksa işlerim var…”
Yakup kaşlarını çatmış, suratını
asmıştı. İnanmayan hali devam
etmekle birlikte, biraz sinmiş
gibiydi. Son bir denemeye girişti.
“Peki, yatakta nasıl? Söylediğin
kadar iyi mi? Söylesene?.. Benim
öptüğüm gibi seni öpebiliyor mu?
Bekâretini ona verdiğin için gurur
duyuyor mu?”
Ebru birden sinirlendi. “Hatırlarsan
onu sana verecektim ama sen bir
gece bile dayanamadan hemen bir
şıllığın kollarına bıraktın kendini…
Ben ise ne hayallerle gece
gelmiştim kapına… Sen
değmezmişsin. Bunu kısa sürede
anlamam çok iyi oldu. Nasılsa
evlensek de beni aldatacaktın?”
Öfkeyle parlayan gözleri
yakacakmış gibi adama bakıyordu.
“Sana açıkladım… Gelmediğin için
çok üzgündüm ve birkaç kadeh
içmiştim… Bir hata yaptım işte
ama senin de hemen ne idüğü
belirsiz birisinin kollarına atılman
gerekmezdi.”
“Sana son kez söylüyorum…
Kocam hakkında böyle konuşmana
izin vermem…”
“Onu sevdiğine inanmıyorum. Hâlâ
beni seviyorsun ve

<< 1 2 3 [4] 5 6 ... 20 >>