musun?”
“Elbette hayır! Ben onunla
öpüşmüyordum. Bak aslında o
gördükl…”
“Güzel…” diyerek onun sözünü
kesti Selim. Genç kadın ne
olduğunu bile anlamadı. “Şimdi de
onunla konuşmak istiyorum… Bize
bir dakika verir misin?” Sesinde
tehlikeli bir sakinlik vardı. Kadını
hafifçe ittirip kapıyı ardından
çekiverdi. Genç kadın kendi
bürosunun kapalı kapısının önünde
kalıverdi. Boş gözlerle kapalı
kapıya baktı. Donup kalmıştı.
Konuşmak mı?.. O ikisi içeride ne
konuşabilirlerdi ki?
“Selim…” diye fısıldadı… Bu
olamazdı!
Kocası hayatını tehlikeye atıyordu.
Aceleyle kapının kolunu tuttu ama
kilitliydi. Açamayınca ayağıyla
kapıya tekme attı. “Lanet olsun
size aptal adamlar!” diye
homurdandı. Başını çevirdi. Odasına
giden boş koridordaydı. Koridorun
başında sekreterinin masası vardı.
Kendisini göremezdi ama yine de
burada beklediği görünürse çok
komik olacaktı. Sıkıntıyla yakındaki
bir sandalyeye oturdu. Gözleri
kapıdaydı. Neler oluyordu acaba
içeride? Şimdi de kapının ses
geçirmez olmasından yana
şikâyetçiydi. Neler olduğunu
duyamadığı için sinirliydi.
Başını ellerinin arasına aldı.
Gözlerini yumup beklemeye
başladı. Başı ağrımaya başlamıştı.
Allahım…! Neler oluyordu acaba
içeride? İki medeni erkek gibi
konuşacaklarını sanmıyordu. En
azından Yakup bu fırsatı yakaladığı
için sevinmiş olmalıydı. Selim’e
çok sert davranacağı kesindi.
Kavga edecekleri kesindi. Lanet
olsun!
Çok beklemedi… Bir iki dakika
sonra kapı açıldı…
Endişeyle doğruldu. Ayağa kalktı.
Kapıdan tahmin ettiği gibi Yakup
çıktı. Genç kadın endişeyle
yutkundu. Yine dimdik ve güçlü
gözüküyordu. Bu kötüydü. Kocası
ne haldeydi acaba? Yakup sağ elini
biraz garip tutuyordu. O eliyle
Selim’in yüzüne vurduğunu ve
elinin incindiğini düşündü. Evet,
vurmuş olmalıydı! Öfkeyle gözleri
karardı. Şimdi civcivini korumaya
çalışan bir tavuk gibi öfkeliydi.
“Sen bir hayvansın!” diye bağırdı.
“Sonunda istediğin oldu değil mi?
Seni hayvan! Sonunda onunla
kavga çıkaracak bir
<< 1 ... 6 7 [8] 9 10 ... 20 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
