Sonrakı
FMArsal
17. BÖLÜM
“O ne?”
“Selim… Şimdi söylemem… Önce
beni keyiflendir, sonra belki
söylerim…” Gözleri kapıdaydı.
Kararsızca duralamıştı. Bunu
yapabilir miydi? “Dur, bekle…”
diye mırıldanıp yerinden kalktı.
Kapıya gitti. Arkadan kilitledi.
Sonra gülümseyerek hâlâ koltukta
oturan kocasına baktı. Açık
bluzunun önünden göğüsleri
şahane gözüküyordu. Aceleyle
camın uzağındaki iki kişilik koltuğa
gitti. Bir yandan da dar eteğini
yukarıya sıyırmaya çalışıyordu.
“Hadi gel!”
“Sen ciddi misin?”
“Evet… Hem de çok! Seni basket
oynarken öyle terli gördüğümden
beri bunu yapmayı canım çekiyor…
Büromda… Daha herkes
çalışırken… Bu çok heyecanlı! Sen
öyle terliyken çok seksiydin.
Kasların harika gözüküyordu.
Kaslarına bayılıyorum…”
Genç adam ayağa kalktı. Gözleri
karısının kalçalarındaydı. Genç
kadın eteğini beline kadar
sıyırmıştı. Yuvarlak kalçalarını
dantel bir iç çamaşırı zorlukla
örtüyordu. Ebru hemen elini iç
çamaşırına atıp aşağıya indirdi.
Yere düşünceye kadar uğraştı. Sırtı
hâlâ kocasına dönüktü. Bir ayağını
kaldırıp koltuğun üstüne koydu.
Öne doğru eğilip ellerini de
koltuğun tepesine yasladı. Şimdi
diri kalçaları göz alıcı bir biçimde
meydandaydı. Geriye doğru
kıvrılmış ve şehvetli bir şekilde
hazırdı. Eğilmiş bedeni yüzünden
açık bacaklarının arasındaki
tertemiz hazinesi genç adamı
çağırıyordu.
“Böyle yapabilir miyiz dersin?”
diye ona göz kırptı. Selim’in nefesi
kesilmişti. Bir yandan manzarayı
ipnotize olmuş gibi seyrederken,
bir yandan da pantolonunun
kemerini çözüyordu. Ceketini
çıkarıp bir kenara atmıştı zaten.
Ebru başını çevirmiş, onun
arkasında pantolonunu ve iç
çamaşırını indirmesini izliyordu.
Çok heyecanlanmıştı ve bir an
önce yanaşmasını bekliyordu.
“Bunu da nereden öğrendin?” diye
sordu genç adam gülümseyerek.
“Yine filmlerden mi?”
“Hayır, açık saçık bir dergide
görmüştüm… Dar yerler ve acelesi
olanlar için iyi bir pozisyon gibi
geldi… Hadi, konuşmayı bırak da
çabuk ol! Şimdi birisi
day yazmiyacam deyesen beyenmirer
Yavaw yavaw puxtelewirsen haa))
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
