gelecek…”
Genç adam derin bir iç çekti.
“Tanrım! Çok güzelsin!” diye
fısıldadı. Elleri yumuşakça genç
kadının kalçalarını kavradı. “Bu
yaptığımıza inanamıyorum!”
“Mızmızlanma! Yatakta dizlerimin
üstündeyken yapmıştık. Bir de
böyle deneyelim… Beğenmezsek
değişiriz…”
“Sen çılgınsın!”
“Senin yüzünden!” Sertleşmiş
organı bir süre Ebru’yu çıldırtmak
için bacaklarının arasında gezindi.
Genç kadın yumulmuş gözlerle bu
teması en fazlasıyla hissetmeye
çalışıyor, kalçalarını usul usul
kıpırdatıyordu. Sonunda
dayanamayarak elini arkasına
uzattı. Adamı en hassas yerinden
yakalayıp kendisine çekti.
Genç adam, onun yardımıyla artık
hazır olan kadınlığının sıcaklığına
tamamen ve sertçe kaydığında
genç kadın haz dolu bir çığlık attı.
Gergin kalçası onun kasıklarına
iyice yapıştığında alnını koltuğun
sırt kısmına yapıştırdı. Bu şekilde
onu çok daha fazla hissediyordu.
Nefes alamıyordu. Parmaklarıyla
deri koltuğunu kıyısını sıktı. Genç
adam usulca geri çekilip iki eliyle
kalçalarını daha sıkı tuttu ve daha
da sertçe çekti. Ebru zevkten
bayılacak gibi olmuştu. Yeniden
çığlık attı.
“Acıyor mu?” diye mırıldandı
Selim ihtiras dolu bir sesle.
“Hayır… Bana aldırma! Sen devam
et! Merak etme… Odam ses
geçirmez…”
Selim gülümseyerek kendisini geri
çekti. “Bu iyi…” Bu sefer öyle bir
çekti ki, parmak uçlarına kadar
yükseldi Ebru. Çığlığı odada yayıldı.
Kendisi de kalçalarını ona
bastırarak yardımcı oluyordu.
Rahminin cömertliğinde gezinen
sertlik, yine de her şeyini ister
gibiydi. Aç gözlü, istekli, inatçı,
hükmeden ve zevk veren…
Ayağını koltuktan çekip onu iki
bacağı arasında sıkıca hapsetti.
Hareketlerini zorlaştırdı.
Sürtünmesini çoğalttı. Böylece
adama verdiği zevk de artmıştı.
Birkaç dakika sonra bütün içini bir
ürperti sarmıştı. İçinde bir şeyler
coşkuyla fokurdamaya başlamıştı.
“Selim…” dedi titreyerek. “Çabuk
ol!”
“Evet… Evet… Hadi…” diye
arzuyla onayladı adam. Hareketleri
hızlanmıştı. Bir eliyle kalçasından
tutarken

<< 1 [2] 3 4 ... 18 >>