“Hangisini?..”
“Ne… Ne demek hangisini? Kaç
sırrın var ki? Bir tane demiştin?”
“Sen hangisini öğrendin, söyle
bakalım?”
“Senin zengin bir sersem
olduğunu… Bir senedir beni çocuk
gibi uyuttuğunu… Bunun için sana
çok kızgınım.”
“Tatlım… Ben hiçbir zaman fakirim
demedim ki? Hatta sana bir gün
bir holdingin sahibi olduğumu bile
söyledim. Sen de inanmadın.
Doğrusu o günlerde dış görünüşe
çok önem veriyordun!” Ellerini
karısının incecik beline dolayıp
kendisine çekmişti. Ebru onun mis
gibi kokusunu içine çekerek
yanaştı. Başını arkaya atarken
kollarını da boynuna doladı.
“Ama bana düzenli bir işin
olmadığını söyledin? Bir serseri
gibi giyiniyordun? O sakallı halinle
beni öpmene izin verdiğime
inanamıyorum… Sana iş bile teklif
ettim. Sesini çıkarmadın. Seni işsiz
zannetmem için elinden geleni
yaptın.”
“Sen öyle olduğunu düşündün…
Gerçeği söylemediğim doğru
ama…”
“Dur… Neden baştan gerçeği
söylemedin? Neden çok zengin
olduğunu benden gizledin? Bunu
gerçekten merak ediyorum…”
Genç adam düşünceli bir şekilde
önce onu süzdü. Sonra iç çekti.
“Sana âşık olduğumu anladığımda…
sen beni gerçekten de işsiz bir
serseri sanıyordun. İlk
sevişmemizde de ve sonrasında da
bu düşüncen değişmedi. Benim gibi
birisiyle ilişkini devam ettirmeyi
veya evlenmeyi istemiyordun. Hiç
itiraz etme çünkü bu doğru!”
“Öyle sanıyordum… Senden
ayrılıncaya kadar! Ayrıldığımızda
öyle acı çektim ki!”
“Bilemezdim… İzmir’de
ayrıldığımızda çok donuktun.
Benimle yine görüşebileceğimizi
sanmadığını söyledin. Önümü
kapamıştın!”
“O gece seninle sabaha kadar
sevişmek niyetindeydim… İlkinden
sonra uyuyup kalınca beni
uyandırmadığın için sana
kızmıştım. Sana daha doymamıştım
çünkü… Sonra aklımdan birkaç gün
daha bu evde kalmak geçmişti. Bu
yatakta… Teklif etseydin
kalacaktım. Teklif etmediğin gibi
mesafeliydin de… Yol boyu hep
beni caydırmanı umdum. İlişkimize
devam etmek istiyordum aslında…
Yakup önemini yitirmişti. Seni yine
görebilmek için telefonunu
day yazmiyacam deyesen beyenmirer
Yavaw yavaw puxtelewirsen haa))
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
