onun iki manken
ve bir de Türkiye güzeli olan
sevgilileri ile tanışmıştı. Daha
onların isimlerini öğrenemeden
hemen bir yenisi ile görüldüğü de
çok olmuştu. Patronu ve dostu olan
bu adam, her zaman seçici
olmasına rağmen asla uzun süreli
ilişkilere girememişti.
Genç adam koyu siyah saçlarını
eliyle geriye attı. Ama sık
saçlarındaki asi bir perçem yeniden
alnına yuvarlandı. Kendisini bu
kadar iyi tanımasa saçlarını
boyattığına yemin edebilirdi.
Oysaki simsiyah saçlarında ne bir
gram boya vardı, ne de bir tek
beyaz tel... Kendi beyazlamaya ve
dökülmeye başlayan saçlarına
bakınca bu ona her zaman haksızlık
gibi gelmişti.
“Güzel olduğu için mi vazgeçtin
yani?” dedi genç adam avukatına.
“Çok mu etkiledi seni?..” Sesinin
tonunda sert bir alay vardı.
“Bana güzelliğini kullansaydı
dediğin olabilirdi belki,” dedi
avukat. “Onu gördüğüm her
seferinde bu kadar güzel bir kızın
neden bu kadar kızgın olduğunu
düşündüm. Ayrılırken kapıyı
yüzüme çarptı. Yanında bir de
askerliğini yeni yapmış bir oğlan
var. Kıza su gibi âşık... Motelin
genel işlerini yürütüyor. Öl dese
kız için ölür. Beni tehdit etti. Et
getiren kasap var sonra... Kıza o da
âşık.” durdu.
Gözleri masanın üzerindeki
resimlere kaydı.
“Ben böyle şey görmedim.
Gazeteci... Kıza âşık. Toptancı...
Kıza âşık. Temizlik şirketinin
sahibi... Kıza âşık... Motele gelen
giden çok! İşleri de fena değil.
Ama kimi gördüysem onlarla iş
yapan, hepsi kıza âşık. Turizm
şirketi sorumlusu.. Kıza âşık. İşin
garibi ne biliyor musun? O kadar
asi ki, etrafındaki erkeklere at
gözlüğüyle bakıyor. Hiçbir şeyin
farkında değil. Hiçbir erkeğin onu
etkilediğine şahit olmadım. Tüm
derdi ailesi ve motel... Çalışkanlığı
aynı sen! Erkenden kalkıp işiyle
ilgileniyor. Kimse ona sormadan
nefes bile alamıyor.
Küçüklüğünden beri işin ustası
olmuş...”
“Ayşegül bunları duysa seni
boşardı?” diye mırıldandı genç
adam. Siniri biraz azalmıştı.
Nihayet hafifçe güldü. “Sen
gerçekten bu

<< 1 2 3 [4] 5 6 7 >>