ÇIĞLIK - 2. BÖLÜM
Ertesi gün, güzel bir sabahı
karşıladı. Gerçekten güzel ve sıcak
bir gündü. Tam da bir tatil
yöresinde istenen havaydı. Esen
rüzgâr pek serinletmiyordu. Henüz
kimse uyanmamışken, sabahın bu
erken saatinde bile sıcaklık
başlamıştı. Cırcır böcekleri
erkenden mesaiye başlamıştı.
Yorulmak bilmeyen inatçı seslerini
tüm çevrede duymak mümkündü.
Genç kız saçlarını savurarak,
motelin çiçeklerle dolu bahçeye
açılan kapısından içeriye girdi.
Motele ait park yerinden geçerken,
siyah ve güzel bir araba dikkatini
çekti. Hoşuna gitmişti doğrusu.
Birkaç tane daha lüks araba vardı
ama bu diğerlerinden daha güzeldi.
Üzerindeki toza ve böcek ölüsü
lekelerine bakılırsa uzun bir yoldan
gelmişti. Sevindi. Bu hafta bir grup
iptali olmuştu ve fazla müşterileri
yoktu. Masraflarını çıkarabilmeleri
için yeni müşterilere ihtiyaçları
vardı. Görünüşte otel iyi işliyordu
ama tur şirketleri insanın kanını
emiyorlardı. Onlara çok ucuza yer
verdiklerinden, ellerinde fazla bir
şey kalmıyordu. Kendi kendilerine
gelip otelde kalan müşteriler daha
iyi bir kâr bırakıyordu.
Motelin daha serin olan lobi
kısmına girdiğinde, içeride kimseyi
göremedi. Bu saatte herkes yatıyor
olmalıydı ama resepsiyonda
geceleri bir çalışan mutlaka
bulunuyordu. Sinirlendi... Çok
çabuk sinirlendiğinin farkındaydı
ama doğası gereği kendini
tutamıyordu. Tam hırsla
elindekileri bırakıp hışımla
aranacaktı ki, resepsiyoncu çocuk
göründü.
“Neredeydin Ahmet?” diye hırsını
gizleyerek sordu. “Burayı boş
bırakmayın demedim mi?”
“Evet...” diye fısıldadı çocuk. Eliyle
yukarıyı gösterdi. ”Biri geldi. Şu
siyah arabanın sahibi, bahçede
duran! Gördünüz mü?”
“Niye sessiz konuşuyorsun ki?..”
diye ters bir bakışla sordu genç
kız. Çocuk duraladı... Kendisi de
şaşırmıştı.
“Vallahi öyle değişik bir adam ki...
Bilmem niye sessiz konuşuyorum?
Sanki o rahatsız olacak sandım bir
an? Biraz... ne bileyim...
Korkutucu!.. Etrafına bile bakarken
sanki her şeyin enerjisini

[1] 2 3 ... 7 >>