sordu.
Misafirlerin çoğunun terasta
yiyeceğini ve siparişlerini önceden
verdiklerini öğrenince keyiflendi.
Birazdan salon iyice dolardı.
Yeniden salona geri döndüğünde,
Bora’nın masasında olmadığını fark
etti. Adam yemeğini yemiş ve
fazla oyalanmadan teras salonundan
ayrılmıştı. Onu yine görememek,
garip bir şekilde kalbinde küçük bir
hayal kırıklığı yaratmıştı.
Hava iyice karardığında, kendisi de
birkaç lokma bir şey atıştırdı.
Ayaküstü yediği havuç ve bir
ekmek parçasının içine tıkıştırdığı
beyaz tavuk eti, kendisine yetmişti.
Yemekten sonra çoğu kişi orada
kalıp bir şeyler içerek sohbet
etmeyi tercih etmişti. Teras katı
şimdi içeriye giren hafif rüzgârla
oldukça tatlı bir serinlikteydi. Yeni
gelen çiftlerin yanında oturdu
biraz. Onlarla sohbet edip bir süre
ilgilendikten sonra diğer
müşterilerin yanına geçti.
Bazılarıyla uzun, bazılarıyla kısa
sohbetler edip, iyi bir ev sahibi gibi
herkesle ilgilendi. Hatta bir okey
oyununa da eşlik etti. Saatine bakıp
on olduğunu görünce, yerini başka
birine bırakıp ayrıldı. Bu günlük bu
kadar yeterdi. Biraz da ailesine
vakit ayırmalıydı.
Çıkarken Emine Hanım da işlerini
bitirmiş, kendi odasına gitmek
üzereydi. Yerine yardımcılarını
bırakmıştı. Yürüyerek merdivenleri
inerlerken, muzip kadın ona bir
omuz attı.
“Adamın evli olup olmadığını
öğrendin mi?” diye sordu.
“Bana ne?”diye yalan attı Belen.
“Ben öğrendim.”dedi kadın.
“Bana ne güzel ablam ya? Niye
uğraşıyorsun ki?”
“Merak?.. Akşam yemeğinde,
masasına servisi bırakırken,
telefonda bir kadınla konuşuyordu.
Ahu diye biri... Biraz kulak
kabarttım.”
Hiç merak etmiyormuş gibi omuz
silkti. Ama yüreği sıkışmıştı biraz.
Böyle yakışıklı bir adamın tek
yaşayabileceğini düşünmek saçma
olmasına rağmen, yine de kendisini
rahatsız hissetmişti. “Eee?” diye
sormasına engel olamadı.
“Ona bir hafta on gün
gelmeyeceğini, biraz dinleneceğini
söyledi. Sanırım kadın da gelmek
istedi ama reddetti. İşlerim de var,
dedi. Onunla
<< 1 ... 13 14 [15] 16 17 ... 24 >>
Davamini ne vaxt yazacaqsiz?
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
