aklına
gelen hınç alma duygusuyla
telefona uzandı ve alıp açma
düğmesine bastı. “Alo?”
“Alo?” Ah, gerçekten de güzel bir
kadın sesiydi. Ama telefonu başkası
açınca şaşırmıştı, belliydi. “Boran
Bey’i aramıştım ama... Yanlış
numara çaldırdım her halde?..”
“Yok doğru...” dedi Belen sakince.
“Öyle mi? Peki siz kimsiniz.”
Belen genç adama çevirdi yüzünü.
İntikam alma zamanıydı. Yaşasın
intikamın dayanılmaz hafifliği!
Adamın yakışıklı yüzüne bakarken,
ince bir tatmin duygusuyla cevap
verdi.
“Ben onun kız arkadaşıyım. Siz
kimsiniz?” Adamın mükemmel
kaşlarının hafifçe havaya kalktığını
görünce bundan haz aldı. Onu zor
durumda bırakmak istiyordu. Şu
kibirli halini biraz törpüleyebilse?..
Dudaklarındaki keyifli kıvrımı yok
edebilse?..
“Kız arkadaşı mı? Ama...” Kadının
ne kadar şaşırdığı belliydi. Genç kız
iyice eğlencesine kaptırdı
kendisini.
“Siz kimsiniz?” diye sordu tekrar
Belen. Ama telefonun diğer
ucundaki kadın yine cevaplamadı.
“Kendisiyle konuşabilir miyim
acaba? Bayan?..”
Arabanın mükemmel sessizliği
içinde, elbette ki Bora da
telefondan gelen sesleri
duyuyordu. Telefona doğru elini
uzatınca, Belen geriye çekilip
vermedi ve ekledi.
“Evet, adım Belen. Kusura
bakmayın, isminiz Ahu mu?
Ekranda yazıyor da... Ahu Hanım.
Kendisi şu anda banyoda! Müsait
değil. Çıkınca söyleyeyim. Siz iş
arkadaşı mısınız?”
Kadının aklından geçenleri tahmin
edebiliyordu. Senaryo çok basitti.
Bir kadın, bir erkek, yatakta
beraber geçen dakikalar,
sonrasında alınan dinlendirici bir
banyo...
“E...Evet!.. Yani hayır... Sadece
öylesine aramıştım. Bir dostuyum.”
Kısa bir sessizlik oldu. “Epeydir mi
arkadaşsınız?”
“Tabii ki! Bora’yı çok özlemiştim.
Onu oralarda çok yoruyorsunuz
sanırım. Hep iş... Hep iş... Aşkım
benim, biraz zayıflamış. Kasları
süzülmüş... Ama iyice
ilgileneceğim ben onunla...”
Sesinde adamı iğneleyici bir kinaye
vardı. Gözü hep adamın
üzerindeydi ama adamın kılı bile
kıpırdamıyordu. Sadece ‘Aşkım’
kelimesi üzerine
Davamini ne vaxt yazacaqsiz?
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
