kadının birkaç
soruyla, her şeyi öğreneceğini
biliyordu. En azından yalan atarken
fazladan bir çift göz olmazsa, daha
rahat olurdu.
“Hayır, ben alırım.” dedi. Adamın
zayıf kolunu kavrayan avuçlarından
hiçbir elektrik geçmedi. Özellikle
kolunu tutmuş, bu dokunuşun
kendisinde yaratacağı etkiyi merak
etmişti. Ama bir nebze bile
kıvılcım oluşmayınca, yüzünü
sıkıntıyla buruşturdu. “Bugün sıra
bende olsun...”
Mutfağa girdiğinde hiçbir şey
olmamış gibi “Günaydın!” dedi
kadına. “Duydun mu kötü haberi?
Artık bir teknemiz yok.”
“Duydum.” dedi kadın
gülümseyerek. Biraz hınzırca
gülümsüyordu. İri gözleri çakmak
çakmaktı. İşlerini bırakmış, ellerini
beline dayamış, kıza bakıyordu.
Kaçış olmadığını biliyordu Belen.
“Offf... Sen sormadan ben
söyleyeyim. Evet, Bora Bey ile
akşam Alanya’ya gittim. Onun bir
işi vardı. Ben de değişiklik olur
diye düşündüm.” Kadının hiç
yorum yapmaması canını sıktı. Baş
kaldıran bir şekilde güzel burnunu
havaya dikti. “Hepsi bu!” Kadın
konuşmayınca çocuk gibi
açıklamasına devam etti. “İnan
bana, bir dondurma bile yemedik.
İşi vardı.”
“Gece on ikide?..” diye iğneledi
kadın.
Belen gülümsedi. Onun konuşması,
konuşmamasından iyiydi. Rahatladı.
“Şey, kendisine üst baş alacakmış.”
“Beraber mi aldınız?”
“Evet. Ama bunu birine söylersen
seni kovarım!” diye tehdit etti
kadını. “Zaten ben de kendime
alacaktım. Denk geldi. İnan bana
çok sıkıcıydı.”
Kadın alayla güldü. “Eğlendin
yani?”
“Sıkıcıydı dedim ya?”
“Ben kocam için alış veriş yapmayı
çok severdim. Eğlenceli
bulurdum.” Gözleri, keyfinden dört
köşe olduğunu gösteriyordu. Kız
cevap vermeyince merakla sordu.
“Sadece alış veriş mi yaptınız? Hiç
konuşmadınız mı?”
“Konuştuk ama fazla değil. Çok
konuşkan birisi değil.”
“Neler konuştunuz?”
“Ondan bundan. Sevgilisinden...”
“Sevgilisinden mi bahsetti sana?”
“Pek değil. Kadın telefon açınca...
ben de konuşmalarına kulak
misafiri oldum.” diye yalan attı.
“Hiç yakınlaşmadınız mı? Sana hiç
dokunmadı
<< 1 ... 12 13 [14] 15 16 ... 21 >>
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
