bir adam
diyor...”
“Yok, o kadar da değil... Öylesine,
basit biri işte... Her yerde
görebileceğin biri...”
“Siyah bir arabadan inmişsiniz.
Benim bilmediğim bir ilişkiye mi
başladın yoksa?”
“Aman anne ya!.. Sanki bildiğin bir
ilişkim olmuş gibi konuşma?..”
Başından beri onları izleyen kardeşi
Beren heyecanla zıpladı. “Bora Abi
mi?” dedi hayretle. “Bu Bora Abi!..
Anne? Bir gör, çok yakışıklı... çok
iyi bir abi. Bugün öğlen bana
satranç öğretti. Onu bir kere
yendim. Sonra...“ duraladı. Gözleri
haince parladı. “Ama bana seni hiç
sormadı?.. Bora Abi değil mi
yoksa?”
Genç kız kızarmıştı. “Git ellerini
yıka! Laf dinleme...” dedi ters ters
kardeşine. Yüzüne düşen uzun
saçlarının kızarmasını gizlediğini
umuyordu.
“O zaman Bora Abi demek?”
Çocuk bilmişçesine kıkırdadı.
Ablasının tokadından kaçarken
keyifle bağırıyordu. “Çok yakışıklı
anne! Önce artist ya da manken
zannettim. Hakkında her şeyi
biliyorum. Sana anlatırım...”
Kıkırdarken annesinin arkasına
kaçtı. “Ama çok uzun! Ablamı ne
yapsın!”
“Beren... Yarın havuzda yüzmek
istemiyorsun her halde?
Yasaklarsam seni içeri bile
almazlar, biliyorsun!” diye tehdit
etti kız.
“Olsun! Bora Abi beni balığa
götürecek. Babamın oltaları
olduğunu söyledim.”
Genç kız nefesini tuttu. Aman
Allah’ım! Bora ailesini de ele
geçirmeye başlamıştı. Adam bunu
nasıl yapabilirdi? Annesine çevirdi
bakışlarını...
“Alanya’da gece yarısı ne
yaptığınızı hâlâ anlatmadın?” dedi
kadın biraz uyaran bir tatlılıkla. O
böyle sakin konuşunca, annesinin
tehlikeli olduğunu bilirdi Belen.
Boğazını temizledi.
“Tamamen iş anne! Bana,
kendisine yardım etmem
karşılığında, motel faturasının iki
mislini vereceğini söyledi.
Biliyorsun paraya ihtiyacımız var.
Gecikirsek daha da fazla
ödeyeceğini söyledi. Ben de biraz
ağırdan aldım. Ama hiçbir şey
olmadan geldik. Sen uyuyordun,
rahatsız etmedim.”
“Kim bu adam?”
“Bilmiyorum. İstanbul’da yaşadığını
biliyorum sadece. Ne iş yaptığını
bile bilmiyorum...”
“Bir
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
