Elini isteksizce geriye
çekip, çıplak göğüslerine baktı.
“Belen...” diye arzuyla fısıldadı.
“Belen...” Başını eğip dudaklarını
kızın ince boynunda, kulaklarının
arkasında, şakaklarında gezdirdi.
“Ne yapacağım ben seninle?..”
Kız gözlerini açtı. Adamın sıcak
yüzü, boynunun çukuruna
gömülmüş, kıpırdamadan
duruyordu. Bir çocuğun annesinin
kokusunu iyice içine çekmesi gibi,
derin derin kızın kokusunu
çekiyordu. Adamdaki kararsızlığı
hisseden Belen, yavaşça kıpırdadı.
Nazikçe adamı itti. Bakışlarındaki
durgunluğu görünce bir eliyle
adamın güzel yüzünü avuçladı.
Okşarcasına ince parmaklarını
gezdirdi. Sabahtan beri yapmak
istediği şeyi yapıyordu. Teninin
ısısını avuçlarında hissetti. Yüzünün
her kavisi kızın beynine kazınmıştı
bile. Çünkü gözlerini yumduğunda
bile, tüm gün adamın yakışıklı
yüzünü her ayrıntısıyla hatırlamıştı.
Kara gözlerindeki kararsızlık
dikkatini çekti.
“Ben ne yaptım ki sana?” diye
masumca sordu. Parmakları adamın
dudaklarına değdiğinde, genç adam
huzursuzca kendisini seyrediyordu.
“Gitsen iyi olur...” diye mırıldandı
adam. Sesindeki bir şey, eğer
gitmezse daha da ileriye
gidebileceğini, kontrolünü
kaybetmemek için çılgınca bir çaba
harcadığını gösteriyordu.
Bluzunu toparlayıp, gözlerini
kaçırdı. Kendisini biraz ucuz bir kız
gibi hissediyordu ama... Ama adam
isteseydi onun kollarında
sabahlayabileceğini biliyordu.
Hiçbir cinsel deneyimi olmamasına
rağmen, harika olacağını da
hissediyordu. Bora, bir kızın
kendisini verebileceği en harika
erkek olabilirdi. Bunu hissediyordu.
Ve... gerçekten de bu kadar hafif
bir kadın olduğunun farkında bile
değildi...
Üstelik de adam göğüsleri
üzerindeki planlarının bir kısmını
gecikmeden uygulamıştı bile! Hazla
ürperen göğüsleri hâlâ istek
doluydu. O iri elin baskısı altında
kolayca canlanmışlardı. Böyle
şeyler hissedeceğini bile
bilmiyordu.
“Ben de teşekkür ederim.” diye
mırıldandı içinde yaşadığı karmaşa
ile... “Bana da aldıkların için...”
Adam daha

<< 1 ... 6 7 [8] 9 10 ... 21 >>