bir
arzu uyandırıyordu. O kolların
başka birisinin boynuna dolanmış
olmasını hayal etmek bile istemedi.
Doladığı her erkeğin boynunu
acımasızca kırabilirdi.
Gördüklerinden memnun olmayan
bir ifadeyle kızı incelemeye devam
etti.
Kırmızı, bol ama ince kumaş,
göğüslerinin çevresini sarmış,
dikliğini ve güzelliğini
gizleyememişti. Evet, bol
kesimliydi ama altındaki güzelliği
gizlemeyip, aksine hayal gücünü
çıldırtacak kadar gizemli olmuştu.
Upuzun ince bacakları, dizlerine
kadar inen eteğinden gözüküyordu.
Bu kadar güzel diz kapakları olan
bir kadını ilk kez görüyordu. Ayak
bilekleri incecik ve pürüzsüzdü.
Giydiği kaliteli etek de bol
kesimliydi. Ne yazı ki dümdüz
göbeği alabildiğine meydandaydı.
İnce beline doğru daraldığı için,
her seferinde içini sızlatan
kalçalarının kıvrımları da rahatlıkla
seçiliyordu.
İmkânsızdı! Belen gibi bir kızın
gizlenebilmesi, kendisini
çirkinleştirebilmesi mümkün
değildi.
Genç kız adamın bakışlarını
görünce kaşlarını kaldırdı. Yavaşça
yanındaki bir sandalyeye oturdu.
Erkek kardeşinin dikkatini
çekmeden fısıldadı.
“Bana öyle bakma! Ne yapabilirim
ki! Tek uygun kıyafetim bu.
Kışlıklarımı giyecek değilim ya?..”
diye kendini savundu. Beren bir an
fısıldanmayı duyup başını
çevirmişti ama ablası ile adam
arasındaki elektrikten bir şey
anlamayınca yüzünü yeniden çizgi
filme çevirdi.
Bembeyaz ensesinde ve boynunda
gezinen gözlerin ateşiyle ürperdi.
“Herkes senin kadar... rahat ve
çapkın değil.” dedi kendini
koruyarak. “Rica ederim annemin
yanında da böyle bakma!”
“Nasıl?..” Alaycı gülümsemesi ile
yine de kıza arzuyla bakıyordu.
“Sanki... sanki sevgilinmişim gibi...
Sevişecekmişiz gibi...”
Adam soru ifadesiyle kaşlarını
kaldırınca, gözlerinin derinliklerine
baktı.
“Lütfen, bu gece hiçbir şeyi
zorlaştırma. Bu gece beni tuzağa
düşürdün. Benim dediklerimin hiç
birini duymuyorsun. Benim
isteklerimi önemsemiyorsun. Seni
durduramıyorum. Ama annem, onu
üzmek istemiyorum. Ne olursun,
bu

<< 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 19 >>