ÇIĞLIK - 9. BÖLÜM
Boran gerçekten de o sabah
erkenden plaja çıkmıştı. Plaj
boyunca kayalıklara doğru yürüdü.
Sabah erken saatlerde yüzmeyi
severdi. Güneş insanı rahatsız
etmezdi. Gece daldığı da çok
olmuştu. Sabah saatleri ise balık
yakalamak için uygun bir zamandı.
Dün Beren ile yakaladıkları, oltayla
yakalanabilecek en iyi balıklardı
ama bu sefer daha büyük ve daha
lezzetli balıklar yakalamak
istiyordu. Büyük bir ihtimalle tüm
moteli doyuracak kadar
avlayabilirdi ama bakalım bu
kayalıklarda balık var mıydı?
Dalacağı yere gelince, bir an
duraladı. Elindekileri yere bırakıp,
geldiği yöndeki bomboş plajı
seyretti. Önünde duran kayalıklarda
ise yoğun bir dalga vardı. Afrika’da
girdiği dalgalı okyanusa
benziyordu. Della’nın, bu kayalığın
tehlikeli olduğuna dair uyarısını
hatırlayıp gülümsedi. Çok daha
tehlikeli yerlerde dalmıştı. Burası
onun için hafif gelirdi ama yine de
kendisiyle bir anne edasıyla
ilgilenmesi hoşuna gitmişti.
Üzerindeki gömleğini sıyırıp, yere
attı. Balıklar daha derin yerlere
geri kaçmadan, serin suya girip
işini halletmeliydi. Belki böylece
bir süre Belen denen o küçük baş
belasını unutabilirdi. Onun
yüzünden artık uyku da
uyuyamıyordu. Kızın varlığı odaya
ve yatağın her yerine sinmişti.
Nereye dönse, kollarında kıvranan
kızı ve bedenini hatırlıyordu. O
yatak kendisi için bir düşman
olmuştu artık. O sevimli ama vahşi
güzellikteki yüzü gözlerinin
önünden silmesi için bir şeylerle
oyalanmalıydı. Bildiği en iyi
unutma yöntemi de, adrenalin
seviyesini yükselten tehlikeli
sporlardı.
Zıpkınları kontrol etti. İdare
ederdi. Şnorkelini de diğer eline
aldı. Gergin bedenini serin suya
girmeye hazırladı. Hafif bir rüzgâr
siyah saçlarını alnına döktü. Gitme
vakti gelmişti.
Tam plajın kayalıklaşan kısmına
doğru bir adım atacaktı ki, ince,
kısık bir ses duydu.
“Bugün benim yaş günüm...”
Hayretle başını çevirdiğinde,
Belen’in, birkaç metre arkasında
durduğunu gördü. Normalde
gelişini hissederdi ama bu
»Sizden Gelenler
»Oxu zalına keç
